19. Hukuk Dairesi 2015/14523 E. , 2016/4276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkilinden irsaliyeli fatura karşılığı mal aldığını, ancak satış bedelini ödemediğini, hakkında başlatılan ilamsız takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe ve davaya konu fatura bedellerinin ödendiğini, zira 2012 yılına ait bu fatura bedellerinin ödenmemiş olması halinde davacının kendilerine mal vermeye devam etmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiş, 03.03.2014 tarihli duruşmada ise savunmalarını değiştirdiklerini, davacının müvekkiline herhangi bir mal teslim etmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece, davalının cevap dilekçesinde ödeme savunmasında bulunduğu, bu şekilde ispat yükünü üzerine aldığı, 03.03.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında savunmanın değiştirildiği, ancak davacı vekilinin buna muvafakat etmediği, buna göre davalının ödeme yönündeki savunmasını yazılı delillerle ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, itirazın 40.511,13 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, haksız olarak itiraz edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) Her ne kadar mahkemece asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiş ise de, davacı-takip alacaklısı takip talebinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz oranındaki artışa ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasını istemiştir. İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir dava türüdür. Bu sebeple asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanması HMK"nın 26. maddesi uyarınca talep aşımı olarak değerlendirilmiş (HMK. m. 26), doğru görülmemiştir. Ancak, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün “1” nolu bendindeki “asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,” ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,” ifadesinin yazılarak, hükmün değiştirilen bu haliyle düzeltilerek ONANMASINA, 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.