Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/798
Karar No: 2014/1001
Karar Tarihi: 03.12.2014

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/798 Esas 2014/1001 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/798 E.  ,  2014/1001 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun 3.İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ :05.09.2012
    NUMARASI :2012/396 E. 2012/469 K.
    Taraflar arasındaki “icra takibinin iptali" isteminden dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Samsun 3.İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 05.09.2012 gün ve 2012/396 E.-2012/469 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"ndan çıkan 15.11.2013 gün ve 2013/12-374 Esas, 2013/1584 Karar sayılı ilamın, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı/borçlu vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulu"nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1.maddeleri gereğince takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca 52,40 TL. karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03.12.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    Davacı/borçlu dava dilekçesiyle; Takibin dayanağı çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, ayrıca yetkili icra dairesinde takip yapılmadığını iddia ederek takibin iptalini istemiştir.
    Mahkemece; 27.07.2011 tarihli karar ile, takibin dayanağı çekte keşide yerinin bulunmadığı gerekçesiyle resen bu durumu nazara alarak takibin iptaline karar verilmiştir.
    Bu karar Yüksek Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 04.05.2012 tarih, 2011/29563E, 2012/15122 K sayılı ilamıyla oy çokluğu ile özetle; "keşide yeri gösterilmeyen çek, keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde çekilmiş sayılır.... somut olayda takip konusu çekin ön yüzünde sol alt köşede "Çarşamba/Samsun" ibaresi yer almaktadır. çek kambiyo vasfını haizdir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece önceki kararda ısrar edilmesi nedeniyle dosya Hukuk Genel Kurulu önüne gelmiştir.
    HGK 15.11.2013 tarihli 2013/12-374 E sayılı kararı ile özetle; daire kararı gibi bozma kararı vermiştir.
    Bu karardan sonra karar düzeltme yoluyla uyuşmazlık HGK önüne gelmiştir.
    Çözümlenmesi gereken husus; Çekte el yazısı ile keşide yeri bulunmayan, sol alt köşesinde matbu şekilde "0225 ÇARŞAMBA/SAMSUN, VERGİ KİMLİK NO: 40828953324, TR 0001...." şeklinde yazan ibarenin keşide yeri sayılıp sayılmayacağına ilişkindir. Bu yazının matbu olduğu banka tarafından yazıldığı ve çek koçanındaki bütün çeklerde bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Çekin keşidecisi gerçekten el yazısı ile bir de çeki keşide ettiği yeri yazmış olsa idi bu çeki çek sayabilecekmiydik?, hangi yeri keşide yeri sayacaktık? Bu soruların cevabı uyuşmazlığın çözümünde kolaylık sağlayacaktır.
    F.Ö. Kıymetli Evrak Hukuk adlı eserinin 1056. sayfasında"Çekte birden fazla keşide yeri gösterildiği takdirde, senedin çek niteliği yine düşer." demektedir. Bu durumda gerçekten keşide yeri yazılsaydı bu çekte belirtilen "ÇARŞAMBA/SAMSUN" ibaresini keşide yeri olarak saymak mümkün olmayacaktı. Aksi durumda bankalarca yapılan bu uygulama sonucu bu şekilde matbu olarak keşidecinin vergi kaydının bulunduğu yerin yazılı olduğu çeklerin tamamını geçersiz saymak gerekecektir ki, bu durum mümkün olmadığı gibi kabulü halinde çekin ticari hayattaki güvenilirliğine de darbe vurulmuş olacaktır.
    Sonuç itibariyle; yukarıda anlatılan gerekçelerle, çek niteliği taşımayan senede dayalı olarak yapılan takibin iptali yönündeki yerel mahkeme kararının doğru olduğu, aksi yöndeki Özel Daire bozma kararı ve HGK kararının doğru olmadığı, karar düzeltme talebinin kabul edilerek yerel mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi