23. Hukuk Dairesi 2015/9822 E. , 2017/3192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. .... ile davacı vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında, farklı bölgeler için 11.06.2010, 13.07.2010 ve 28.12.2010 tarihlerinde sistem bağlantı ve sistem kullanım anlaşmaları imzalandığını, davalının, anılan anlaşmalara dayalı olarak “fiderlere 00:00-24:00 saatleri arası üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesicinin açıldığı” iddiasıyla, Aralık/2011 dönemine ilişkin olarak müvekkiline 31.12.2011 tanzim tarihli ve 29.013,87 TL tutarlı ceza faturası gönderdiğini, müvekkilinin fatura bedelini ödemek zorunda kaldığını, sözleşme uyarınca herhangi bir ihtar göndermeden ve ihlâlin düzeltilmesi için süre verilmeden ceza uygulanamayacağını ileri sürerek, 29.013,87 TL"nin ödeme tarihinden itibaren merkez bankasınca avans işlemlerinde uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanarak davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yargı yolu, zamanaşımı, derdestlik itirazlarının olduğunu, söz konusu faturayı ihtirazi kayıt koymadan ödediğini, yapılan tüm işlemlerin mevzuata ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan Sistem Kullanım Anlaşması’nın 10. maddesi ve Bağlantı Anlaşması’nın 16. maddesindeki düzenlemelere göre davalı şirketin öncelikle davacı şirkete bir uyarıda bulunması ve makul bir süre vermesi ve bu sürenin sonunda ihlâlin sona ermemesi halinde ceza faturası düzenlemesi gerektiğinin belirtildiği, davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir uyarıda bulunmadığı, ihlâlin sona erdirilmesi için süre vermediği, bu nedenle davalının sözleşme şartlarına uymadığı, ceza faturasının yasal dayanağının bulunmadığı, her ne kadar ihtirazi kayıt koyulmamış ise de sürekli olarak ceza faturaları gönderen davalının faturaların ödenmemesi halinde elektriği kesebileceği ya da haciz tehdidi ile davacıyı ödemeye zorlayacağının açık olduğu, yani ödemenin muhtemel baskı altında yapıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 29.013,87 TL"nin 09.02.2012 ödeme tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
../..
S.2.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ve davacı tarafça ödenen ceza fatura bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında sözleşme ilişkisi gereği davalının temerrüde düşürülmesi için BK"nın 101. maddesi (TBK m. 117) gereğince ihtar şarttır. Dosya kapsamında davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir kanıt bulunmamaktadır. Bu durumda, tahsiline karar verilen miktara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın HÜKÜM fıkrasının 1 no"lu bendinde yer alan "29.013,87 TL’nin” ibaresinden sonra gelen “09/02/2012 ödeme” ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine " dava ” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde kaar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.