MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı .............."ın taşıt almak amacıyla davalı bankadan kullandığı krediye kefil olduğunu, davalı bankanın müvekkilini yanıltarak sözleşmeyi ticari kredi olarak düzenlediğini ve teminat olarak açık senet aldığını, ayrıca dava dışı ............."a çek karnesi kullandırıldığını, müvekkilinin kredi borcunun tasfiyesine yönelik olarak 6.241 TL ödeme yaptığını, çek karnesinden kullanılan çek yapraklarını piyasadan toplamak zorunda kaldığını, saygın bir esnaf olan davacının bankanın hukuka aykırı işlemleri nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek 6.241 TL maddi 5.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığını ayrıca, sözleşmenin karşılıklı müzakere edilerek imzalandığını, davacının kefil sıfatıyla ödeme yapmış olduğunu ve hukuka aykırı herhangi bir işlem bulunmaması sebebiyle maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller , benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi"ni, eki niteliğindeki Kredi Geri Ödeme Taksit Planı ile emre muharrer senedi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, kefalet limitinin belli olduğu, sözleşmede yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının sözleşmenin iradesi fesada uğratılarak imzalatıldığına yönelik iddiasını ispat edemediği gibi yasaya uygun olarak kefil sıfatıyla ödeme yapmış olması sebebiyle maddi ve manevi zararının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.