2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4831 Karar No: 2017/9933
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/4831 Esas 2017/9933 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/4831 E. , 2017/9933 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece davacı- karşı davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda kadına nazaran ağır kusurlu olduğu kabul edilerek her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, erkeğin tehdit ettiği, sürekli bilgisayar başında vakit geçirdiği, bakım ve gözetim görevini ihlal ettiği eylemlerinden sonra tarafların bir araya gelerek bir süre birlikte yaşadıkları, davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin bu eylemlerinin affedilmiş sayıldığı, barışmadan sonra gerçekleşen olaylarda ise; davacı-karşı davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-karşı davacı kadının da eşine hakarette bulunduğu anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre de davacı-karşı davalı erkek ağır kusurlu olup, tarafların boşanma davalarının kabulü bu bakımdan sonucu itibarıyla doğru bulunmuş, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları da yersiz bulunmuştur. 2- Davalı - karşı davacı kadın dava dilekçesinde yoksulluk nafakası talep etmediği halde mahkemece talep olmaksızın davacı kadın yararına 450 TL. yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. Hakim, taleple bağlı olup talepten fazlaya hüküm verilemez (HMK m. 26). Bu yön gözetilmeden talep olmadığı halde davalı -karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına da hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.09.2017 (Pzt.)