
Esas No: 2018/3455
Karar No: 2018/8030
Karar Tarihi: 13.09.2018
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/3455 Esas 2018/8030 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu belediye aleyhine yapılan ilamlı icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, yasa gereği süresi içerisinde mal beyanında bulunduklarını, mal beyanı olarak bildirdikleri taşınmaza haciz işlemi uygulandığını ancak bu aşamadan sonra alacaklı tarafın talebi üzerine icra müdürlüğünce geçerli mal beyanında bulunmadıkları gerekçesiyle yine alacaklı tarafın gösterdiği davacı belediyeye ait diğer taşınmaz üzerinde haciz tatbik edildiğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, borçlu belediyenin mal beyanında bildirmiş olduğu taşınmazın lise alanı olarak vasıflı olduğu ve kamuya tahsis edilmiş alanlardan olup haczinin ve satışının mümkün olmadığı buna göre mal beyanının geçerli olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi"nin 17.06.2015 tarih ve 2014/194-2015/55 sayılı, Resmi Gazetenin 26.06.2015 tarih ve 29398 sayısında yayınlanan kararında; 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 15. maddesine, 10.09.2014 tarihli ve 6552 Sayılı Kanun"un 121. maddesiyle eklenen fıkranın birinci cümlesinin "..ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır" ibaresi ve ikinci cümlesinin "...veya kamu hizmetlerini aksatacak.." ibaresi ile 6552 sayılı Kanun"un 123. maddesiyle eklenen geçici 8. maddesinin Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Ayrıca T.C. Anayasası’nın 153/5. maddesi uyarınca “iptal kararları geriye yürümez” hükmü kesinleşen işlem ve kararlara ilişkin olup elde bulunan uyuşmazlığın sürdüğü davalarda “geriye yürümeme kuralı” uygulanmaz. Diğer bir deyişle, bir davada uygulanması gereken bir kanun maddesi iptal edilmiş ise eldeki davada artık uygulanmaz.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, Anayasa Mahkemesi Yasanın 15/son fıkrasındaki, haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına dair kısmının iptal edilmiş olması nedeniyle aynı maddede yer alan "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının, belediyenin beyan edeceği mallar dışında da haczi mümkün kılınmıştır.
O halde mahkemece; alacaklının, borçlu belediyenin mal beyanında bildirdiği mallar dışındaki mallarının da haczini isteyebileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de; sonuçta şikayetin reddine karar verildiğinden, sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 35,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.