13. Ceza Dairesi Esas No: 2017/5049 Karar No: 2018/921 Karar Tarihi: 18.01.2018
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2017/5049 Esas 2018/921 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından beş yıldan az hapis cezası verilmesi sebebiyle istinaf başvurusunun reddine, hırsızlık suçundan ise mağdurun zararının hüküm verilmeden önce giderilmemesi sebebiyle sanık hakkında TCK'nın 168/2. maddesi uyarınca indirim yapılamayacağı ve hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmaktadır: 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, beş yıldan az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi gerekmektedir. 5237 sayılı TCK'nın 168/2. maddesi ise etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle ancak hüküm verilinceye kadar tamamen gidermesi gerektiğini belirtmektedir.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Hükmolunan cezaların miktarları ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, Bölge Adliye mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 13.03.2017 tarihli, 2017/98 esas ve 2017/99 karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik sanığın temyiz itirazının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA, II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; 5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz isteminin ailesi tarafından mağdurun zararı giderildiği halde hakkında TCK"nın 168/2. maddesinin uygulanmadığına yönelik olduğu belirlenerek anılan sebebe yönelik yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK"nın 168/2. maddesi ""Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir."" şeklinde düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere kovuşturma başladıktan sonra etkin pişmanlık hükümleri failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle ancak hüküm verilinceye kadar tamamen gidermesi halinde uygulanabilecektir. Oluş ve dosya içeriğine göre, sanığın olay tarihinde gündüz vakti mağdura ait evin giriş kapı kilit göbeğini kırarak evin içinden para ve bir kısım eşyaları çaldığı şeklinde gerçekleşen olayda, Bölge Adliye Mahkemesi"nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararından sonra mağdurun 18/01/2017 havale tarihli dilekçesi ile, zararlarının karşılandığını, şikayetinden vazgeçtiğini belirttiğinin anlaşılması karşısında; mağdurun zararının hüküm verilmeden önce giderilmemesi sebebiyle sanık hakkında kurulan hükümde TCK"nın 168/2. maddesi uyarınca indirim yapılmasının da mümkün olmadığı, bu itibarla sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık ..."in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 18/01/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.