10. Ceza Dairesi 2018/5449 E. , 2019/5152 K.
"İçtihat Metni" Mahkeme Kararı : Sulh Ceza Mahkemesinin
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Sanık ... hakkında "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan İzmir (Kapatılan) 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/04/2012 tarih 2011/1063 esas ve 2012/671 sayılı kararıyla sanığın 15.10.2011 suç tarihli eylemi nedeniyle TCK’nın 191. maddesi gereğince tedaviye ve tedavisinin sona ermesinden itibaren 1 yıl denetime hükmedilmiştir.
Bu karar temyiz edilmeksizin 10.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik programına başladığı ancak kendisine tebliğ edilen 08.04.2013 tarihli rehberlik randevusuna gitmediği, 14.05.2013 tarihi itibariyle uyarı yapılarak 04.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın 26.08.2013 tarihinde hastaneye yapılan sevki sonucu İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesinin 04.11.2013 tarihli 5568 sayılı yazısı ile randevusuna gitmediği anlaşılmakla sanığın ikinci defa yükümlülüğünü ihlal ettiği bu şekilde tedavi ve denetimli serbestlik hükümlerine uymadığı kabul edilerek dosyasının 02/01/2014 tarihinde kapatılarak karar verilmek üzere mahkemesine gönderildiği, İzmir (Kapatılan) 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/05/2014 tarihli 2014/120 esas ve 2014/504 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1, 62 maddeleri gereğince temyize konu 10 ay hapis cezasına dair mahkûmiyet hükmü kurulmuştur.
Bu karara karşı süresi içinde sanık tarafından temyiz talebinde bulunulmuş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının onama düşünceli tebliğnamesi ile dosya Dairemize gönderilmiştir.
Dairemizce 13/12/2017 tarihinde, 2014/10256 esas ve 2017/6739 sayılı kararı ile onama kararı verilmiştir.
Hükmün infazı sırasında sanık, 11/06/2018 tarihli dilekçesi ile hakkında 6545 sayılı Kanunun lehine hükümlerinin uygulanmasını ve infazın durdurulmasını talep etmiş, mahkemesince İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden sanık hakkında takibi yapılan tüm
tedavi ve denetimli serbestlik dosyalarının mahkeme esas ve karar numaraları ile tedavi ve denetimli serbestlik kararlarının infaz başlangıç ve kapanış tarihlerinin tespit edilerek gönderilmesi istenmiş, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 28/06/2018 tarih 2018/1568 Muh. sayılı yazısı ekinde evrak ikmalen gönderilmiş, mahkemece Dairemizce onanan incelemeye tabi 15/10/2011 tarihli suçu; bu listede mevcut İzmir (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/2088 esas ve 2010/2244 karar sayılı dosyasında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediğinin tespit edildiği anlaşılarak hükmün infazının durdurulmasına ve hükümlünün dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ek karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Dairemizin onama kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında;
“Sanığın dosya içeriğinde mevcut İzmir Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 28.06.2018 tarih ve 2018/1568 Muh. numaralı yazısının ekinde yer alan çizelgeden anlaşıldığı üzere; İzmir (Kapanan) 1. Sulh Ceza mahkemesinin 2010/1790 esas ve 2011/2121 karar sayılı TCK 191/2 ve 191/3 maddelerinden tesis edilen tedavi ve denetim kararının infazının 10.05.2011 tarihinde başladığı, 20.11.2011 tarihinde sonra erdiği,
Sanığın ONAMAYA konu suçunun suç tarihinin 15.10.2011 olduğu ve yukarıda değinilen 1. Sulh Ceza Mahkemesinin kararının denetim süresi içinde olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre onamaya konu suçun 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı yasanın 68. Maddesi ile değişik TCK 191/4-b maddesi kapsamında "denetim yükümlülüğünün ihlali" sayılması gerekirken, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün tarihinde yürürlükte olmayan ancak temyiz incelemesi tarihinde yürürlükte olan uygulama gereği BOZULMASINA karar verilmesi gerekirken onanması usul ve yasalara aykırıdır.” denilerek, Dairemizin sanık hakkındaki onama kararının kaldırılarak, yerel Mahkeme hükmünün belirtilen nedenle bozulması istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
Sanığın dosya içeriğinde mevcut İzmir Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 28.06.2018 tarih ve 2018/1568 Muh. numaralı yazısının ekinde yer alan çizelgeden anlaşıldığı üzere;
İzmir (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/11/2010 gün 2010/1790 esas ve 2010/940 sayılı kararı ile TCK’nın 191. maddesi gereğince hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının 24.05.2011 tarihinde başladığı, 27.03.2013 tarihinde sona erdiği,
İzmir (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/2088 esas ve 2010/2244 (eski 2008/792 esas 2009/230 karar) sayılı kararı ile TCK’nın 191. maddesi gereğince hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının 10.05.2011 tarihinde başladığı, 20.11.2011 tarihinde sona erdiği,
Sanığın onamaya konu suçunun suç tarihinin 15.10.2011 olduğu ve yukarıda değinilen İzmir (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi ile İzmir (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesi kararlarının infazı sırasında işlediği anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
2- Dairemizin 13.12.2017 tarihli 2014/10256 esas ve 2017/6739 karar sayılı ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA,
3- Sanığın 15/10/2011 tarihli eylemini, İzmir (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin
23/11/2010 gün 2010/1790 esas ve 2010/940 karar sayılı ve İzmir (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 22/11/2010 gün 2010/2088 esas ve 2010/2244 karar (eski 2008/792 esas 2009/230 karar) sayılı ilamları ile hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerinin infazı sırasında işlediğinin anlaşılması karşısında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
11.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.