2. Hukuk Dairesi 2016/4835 E. , 2017/9927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece, davalı baba ile velayeti davacı anneye bırakılan tarafların müşterek çocuğu 2011 doğumlu Can arasında" tarafların farklı yerde yaşaması sebebi ile, 2 ayda bir ayın ilk haftası Cuma günü saat 09: 00 "dan , Pazar günü 17:00 ’e kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 09:00 ’dan akşam saat 19.00"a kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü sabah saat 09:00"dan Temmuz ayının 15. günü saat: 17:00"e kadar çocuğun ikametgahının bulunduğu yerde, yanına almak ve masraflarını karşılamak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden annenin İzmir ‘de babanın ise Silivri "de yaşadığı anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman islenebilir.
Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayırımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır. Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir ( HUMK m. 438/7).
SONUÇ: Temnyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentle gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına, yerine 4. bent olarak “velayeti davacı anneye verilen tarafların müşterek çocuk ile davalı baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü sabah saat 10.00"dan Pazar günü akşam saat 17.00"ye kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 10.00"dan 3. günü akşam saat 17.00"ye kadar, her yıl yarı yıl tatilinin ilk haftası Pazartesi günü sabah saat 10.00"dan takip eden Pazartesi akşam saat 17.00"a kadar ve her yıl 1 Temmuz sabah saat 10.00"dan 31 Temmuz akşam saat 17.00"e kadar kişisel ilişki kurulmasına" cümlesinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.09.2017 (Pzt.)