Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/2560 Esas 2017/8195 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2560
Karar No: 2017/8195
Karar Tarihi: 12.12.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/2560 Esas 2017/8195 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/2560 E.  ,  2017/8195 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/10/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin baba-oğul olduğunu, müvekkillerinden ...’nun diş hekimliğinden emekli olduğunu ve piyasaya olan borçlarıyla alakalı birtakım hukuki işlerini takip etmesi için davalı avukatı vekil olarak tayin ettiğini, bir süre sonra taraflar arasında anlaşmazlıklar başladığını, müvekkillerinin bu konuları konuşmak üzere davalının işyerine gittiğini, davalı tarafından savcılığa şikayet dilekçesi verilerek davacılardan işyeri dokunulmazlığını ihlal, tehdit ve hakaret iddiasıyla şikayetçi olduğunu, bu şikayetin haksız olduğunu belirterek müvekkillerinin kişilik haklarını ihlal ettiğini iddia ederek uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, şikayetin Anayasal şikayet hakkı kapsamında kaldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10/3. maddesi gereğince manevi tazminat davalarının tümden reddedildiği durumlarda Avukatlık Ücret Tarife"sinin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre maktu vekalet ücretine hükmedilir. Mahkemece, davacıların manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olmasına karşın, kendini vekille temsil ettiren davalı yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru olmamıştır.
    Yerel mahkemece, açıklanan bu düzenlemeye aykırı olarak davalı yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmiş olması nedeniyle kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/son maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde geçen "...6.900,00 TL’nin..." rakamının çıkarılarak yerine “...1.500,00 TL’nin...” rakamının yazılmasına, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.