21. Hukuk Dairesi 2016/16457 E. , 2017/2007 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı Kurum tarafından sigortalı sayılmayan 4 yıl 9 ay 28 günlük sigortalılık süresinin isteğe bağlı sigortalı olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.04.1986- 31.03.1998 tarihleri arasındaki tüm sürenin sigorta primini ödediği halde kurumca iptal edilen 4 yıl 9 ay 28 gün sigotalılık süresinin sigortalı hizmet/ isteğe bağlı sigortalılık olarak kabul edilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 1.4.1986- 29.12.1989, 14.5.1991- 31.10.1991 ve 14.7.1992- 30.6.1995 arası 1479 sayılı kanun sigortalısı olduğu, 1.4.1986- 29.12.1987, 14.5.1991- 31.10.1991 ve 14.7.1992- 31.3.1994 arasında vergi kaydının, 26.3.1989- 29.12.1989 ve 31.7.1992- 30.6.1995 arası oda kaydının bulunduğu, 15.5.1996- 15.6.1996, 15.9.1996- 15.11.1996, 15.2.1997- 15.12.1997 ve 15.2.1998- 15.3.1998 tarihleri arasında toplam 420 gün ..."lı çalışmalarının bulunduğu ve Dairemizin 21.06.2016 tarihli kararı ile kurumca davacının 1479 sayılı kanun kapsamında sigortalılığına dair hangi sürenin iptal edildiği sorulmak üzere dosya mahalli mahkemesine geri çevrilmiş ise de davalı kurumca davacının iptal edilen sigortalılık süresi bulunmadığından bahisle cevap verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık davacının primlerini ödediğini iddia ettiği 01.04.1986- 31.03.1998 tarihleri arasındaki 11 yıl 11 ay 29 günlük sürenin tamamında Bağ-Kur sigortalısı olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Davacı, 01.04.1986- 31.03.1998 tarihleri arasındaki tüm sürenin prim borcunu ödediğini belirtmiş olup, bu döneme ilişkin davacının düzenli prim ödemesi yok ise de, bu dönemde 1992 ve 1997 aflarından yararlandığı sabittir. Ancak, bu aflardan yararlanırken davacının, kurumun 1479 sayılı kanun sigortalılık sürelerini kabul ettiği gibi kesintili olarak mı yoksa 01.04.1986- 31.03.1998 tarihleri arasındaki tüm süre için kesintisiz olarak mı ödeme yaptığı belli değildir.
Yapılacak iş; Davacının 1992 ve 1997 aflarından yararlandığında 1479 sayılı kanun kapsamındaki ilk sigortalılık tarihi olan 01.04.1986 tarihinden 31.03.1998 tarihine kadar kesintisiz olarak mı, yoksa kurumun iddia ettiği gibi sadece kurumca kabul edilen 1479 sayılı kanun sigortalılık dönemlerine ilişkin mi borçlanma yaptığı sorularak ödeme belgelerini istemek, bu belgeler için bilirkişiden rapor alınmak suretiyle davacıdan sigortalı sayılmadığı sürelere ilişkin primlerin tahsil edilip edilmediğini tespit etmek, davacının sigortalı sayılmadığı dönemlerin davalı kurum tarafından tahsil edildiğinin anlaşılması durumunda ise bu dönemlerin kurum tarafından tahsil edilip yıllarca kullanılmasından dolayı MK 2 maddesinde ifadesini bulan objektif iyiniyet kuralları nazara alınarak ödediği prim miktarının karşıladığı süre kadar isteğe bağlı sigortalı saymak, isteğe bağlı sigortalılık süresi belirlenirken ..." lı çalışma sürelerini de çakışan sigortalılık hükümleri doğrultusunda dikkate almak, davacının sigortalı sayılmadığı sürelere ilişkin prim ödemesi olmadığının tespiti halinde ise davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.