21. Hukuk Dairesi 2016/12114 E. , 2017/2002 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ... davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı kurumun tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 16.01.2007- 16.02.2008 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulup, tanıkların davacının çalışma süresi ile ilgili somut beyanda bulunmaması, davacının 02.02.2008 tarihinde imzalanmış doğalgaz uygunluk belgeleri bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde ... ... Kurumu" na bildirilen hizmet süreleri dışlanarak 02.02.2008 günü hizmet akdini bağlı olarak çalıştığının tespiti ile fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının 16.01.2007- 01.02.2007 tarihleri arasında davalı işyerinde sigortalı olarak çalıştığı, mahkemece nizalı dönemde davalı işyerinde çalışması geçen tanıkların dinlendiği, bir kısım bordro tanıklarının davacının çalışmasını doğruladıkları, ancak çalıştığı süreye ilişkin net beyanda bulunamadıkları, 14.02.2008 tarihinde davalı işyerinde çalışması başlayan tanık ..." un ise davacının kendisinden önce davalı şirkette çalışan makine mühendisi olduğunu beyan ettiği,... Dağıtım A.Ş. tarafından gönderilen davalı ..." a ait ... ünvanlı firma tarafından verilen ve davacının imzaladığı bir kısmı dosya içerisindeki alacak davasına ait dosyada bulunan 02.02.2008 ve 2007/3 ila 12. aylara ait ( 2007/6. ay hariç) doğalgaz uygunluk belgelerinin bulunduğu, doğalgaz uygunluk belgeleri ile tanık beyanlarının davacının iddiasının örtüştüğü, bu haliyle çalışma olgusunun sabit olduğu anlaşılmış olup, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ayrıca, davalı ..." ın gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.03.2017 gününde oy birliği ile karar verildi.