10. Ceza Dairesi 2018/2216 E. , 2019/5140 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık hakkında verilen 24/10/2008 tarih ve 2008/1823 esas - 2008/921 karar numaralı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin karar sanığın askerde olması nedeniyle usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise de; sanığın askerde olduğunun anlaşılması üzerine tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının ertelenmesine karar verildiği, sanığa askerlik dönüşü çağrı yazısını alarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gelip infazla ilgili denetim planını ve yükümlülüklerini anlatan yazıyı bizzat tebellüğ ederek, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı ve bu tedbirin infazı sırasında uyarılara rağmen, yükümlülüklerini ihlal ettiği için sanık hakkında yargılamaya devam olunarak 17/01/2012 tarihinde mahkûmiyet yönünde kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın usulüne uygun tebliğ edildiği, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanarak sanığın yüzüne karşı mahkûmiyetine karar verildiği ve bu son hükmün sanık tarafından temyiz edildiği anlaşıldığından; 24/10/2008 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı, usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasa dahi, sanığın, tedbirle ilgili bu gerekçeli kararı almadığını iddia etmediği, aksine haricen veya 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesinde belirtildiği üzere usulsüz tebliğ sonucu kararı öğrenip Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne bizzat müracaat ederek, hakkındaki karar ile ilgili infaza başladığı ve Tebligat Kanununun 32/2. maddesindeki usule göre itiraz hakkını hiçbir aşamada kullanmadığı, tedbire uymama sonucu devam edilen yargılamalarda ve temyiz dilekçesinde de bu yönde bir itirazda bulunmadığı dikkate alınarak, temyiz iradesinin yaklaşık 6 yıl önce verilen infazına itiraz etmediği 24/10/2008 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına değil 16/12/2014 tarihli son karara yönelik olduğu kabul edilerek tebliğnamedeki iade düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “29.10.2007” yerine “26.05.2011” olarak yazılması, mahkemesince düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması gerekirken, önceki hükümle belirlenen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi suretiyle yeni bir hüküm kurulması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında uyarılara rağmen, yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede;
Hükmün açıklanması şartlarının oluştuğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 11.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.