14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11475 Karar No: 2019/8374 Karar Tarihi: 06.12.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11475 Esas 2019/8374 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/11475 E. , 2019/8374 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.11.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 304. maddesi "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hakim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir" düzenlemesine yer verilmiştir. Madde gereğince sadece hükümdeki yazı ve hesap hataları mahkemece re"sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. HMK"nın 305. maddesinde de hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bir başka anlatımla hükmü değiştirici nitelikte ve taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar değiştirilerek genişletilemez ve sınırlanamaz (HMK m. 305/2). Bu itibarla, ne tavzih ne de tashih yoluyla, mahkeme kararında yer almayan yeni bir yükümlülüğün taraflara yüklenmesi, taraf yükümlülüğünün artırılması ya da bir hakkın taraflara sağlanması mümkün değildir. Somut olayda; yerel mahkemenin 15.03.2016 tarihli gerekçeli kararının hüküm kısmında taraflara ait vekalet ücreti hükmedilmemesine karşın davacı ve davalı vekilinin 24.03.2016 tarihli dilekçeleri ile vekalet ücreti yönünden tavzih talebinde bulunmaları üzerine mahkemece 30.03.2016 tarihli Maddi Hata Şerhi başlıklı karar ile hüküm kısmına davacı ve davalı kurum kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1500,00’er TL vekalet ücretinin taraflardan tapudaki payları oranında alınarak davacıya ve davalı kuruma ayrı ayrı verilmesine hükmünün eklenmesine karar verilmiştir. Hükmün tashihinin nasıl ve hangi durumlarda yapılacağı HMK"nın 304. maddesinde açıklanmıştır. Madde hükmüne aykırı olarak hükme ekleme yapılması mümkün değildir. Davalı hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde hükümde hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 304. maddesi hükmüne aykırı olacak şekilde hükmün tashihi ile hükme yeni bir bent eklenmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.