Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı takipte örnek 10 ödeme emri borçlu şirketlere 14.04.2006"da tebliğ olunmuş ve yasal süresi içerisinde 15.04.2006"da borçlulardan .. İnş. San. Ltd. Şti. imzaya, Kaya İnş. Taah.Tur. Tavukçuluk Tic. A.Ş. ise faize itiraz etmiştir. İtirazdan (2) gün sonra 21.04.2006 tarihinde imza incelemesinde imzaları esas alınan şirket yetkililerinden M.  G.. huzurunda yapılan haciz sırasında borç kabul edilerek ödeme taahhüdünde bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece İİK.nun 170 a/son madde hükmü nazara alınarak imza itirazının reddine karar vermek gerekirken imza itirazından sonra yapılan kabul dikkate alınmadan işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir
Öte yandan keşideci borçlunun faize yönelik itirazı hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi doğru değil ise de, kararı alacaklı vekili temyiz ettiğinden bu eksiklik bozma nedeni yapılmamıştır. Ayrıca, kabule göre de çekteki imzaya itirazı olmayan keşideci borçluyu da kapsar şekilde takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.