Esas No: 2006/6721
Karar No: 2007/274
Karar Tarihi: 23.01.2007
Eksik Harcın Tamamlatılması - Harç - Müddeabihin Değeri - Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2006/6721 Esas 2007/274 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2006/6721 E., 2007/274 K.
8. Hukuk Dairesi 2006/6721 E., 2007/274 K.
- EKSİK HARCIN TAMAMLATILMASI
- HARÇ
- MÜDDEABİHİN DEĞERİ
- 492 S. HARÇLAR KANUNU [ Madde 27 ]
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 409 ]
"İçtihat Metni"
Güldan ve müşterekleri ile Fethiye ve müşterekleri, dahili davalı İlhami aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair (Seferihisar Asliye Hukuk Hakimliği)"nden verilen 18.06.1998 gün ve 166/171 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenilmiştir. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar Güldan ve arkadaşları vekili, 65 ada 9 parselin kayıt maliki davacıların miras bırakanı Fatma"nın 10.000 m2"lik taşınmaz bölümünü vekil edenlerinin miras bırakanına haricen satıp, devrettiğini,
Ayrıca, 65 ada 9 parselin kayıt malikleri arasında yapılan taksim sonucu 8.000 m2"lik bölümünün vekil edenlerinin miras bırakan babaları Hasan"a bırakıldığını, narenciye bahçesi haline getirildiğini açıklayarak,
Bu yerlere ait tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tapuya tesciline, 8.000 m2/lik yere ait istek yerinde görülmediği takdirde, yetiştirmiş oldukları ağaçlar nedeniyle bu yere ait tapu kaydının uygun bir tazminat karşılığında iptal ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, dava konusu taşınmaz bölümlerinin değerinin eksik gösterildiğini, gerçek değer üzerinden harcın tamamlatılmasını, aynı yer hakkında daha önce açılmış dava bulunduğunu, ikinci defa açılan davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davaya katılan İlhan, tapu dışı satışın geçersiz bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların payına isabet eden dava konusu taşınmaz bölümleri yönünden verilen kesin süreye rağmen harç tamamlatılmadığından yargılamaya devam edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; harici satış, taksim, taksim olgusu yerinde görülmediği takdirde dikilen, yetiştirilen ağaçların değerinin zemin değerinden fazla olması nedeniyle uygun tazminat karşılığında dava konusu taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptal ve tescili isteğine ilişkindir. Dava dilekçesinde, dava değeri 150.000.000 TL olarak gösterilmiştir. Davalılar, süresinde vermiş oldukları cevap layihasıyla taşınmaz bölümlerinin değerinin düşük gösterildiğini, gerçek değer üzerinden harcın tamamlatılmasını istemişlerdir. Mahkemece, icra dosyasında belirtilen değer üzerinden davalıların payına isabet eden harcın tamamlanmadığı, bu nedenle müteakip işlemlere devam edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın açılması harca tabi usuli bir işlemdir. Davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 27 ve devamı maddeleri ile bağlı tarifede gösterilmiştir. Harcın eksik yatırılması halinde yapılacak işlemler ve izlenecek yol ile harcın yatırılmaması ve yaptırımı aynı Kanunun 27 ve 32. maddelerinde belirtilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 27. maddesinin son fıkrası hükmüne göre harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise müteakip işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam olunacağı vurgulanmış ve 30. maddede de yargılama sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o oturum için yargılamaya devam olunacağı, takip eden oturum gününe kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı, HUMK"nın 409. maddesinde gösterilen süre içerisinde dosyanın işleme konulmasının eksik harcın ödenmesine bağlı olduğu açıklanmıştır. Bu hükümlerle eksik harcın tamamlatılmasına ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir. Eksik harcın alınması durumunda, bu hükümlere uyulması gerekir. Görülmekte olan davada, davalıların itirazı üzerine mahkemece 17.02.1998 günlü yargılama oturumunda satış dosyasında belirlenen miktar üzerinden harcın ikmal edilmesi için davacılar vekiline süre ve imkan tanınmış, 14.04.1998 günlü ikinci yargılama oturumunda davacılar vekiline bir hafta içerisinde harcın tamamlatılması için kesin süre verilmiş ve öngörülen süre içerisinde ara kararının yerine getirilmemesi ve harcın tamamlatılmaması üzerine 18.06.1998 günlü yargılamanın son oturumunda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bu açıklamalar karşısında somut olaya bakıldığında; eksik harcın tamamlatılması için mahkemece davacılar vekiline yazılı şekilde süre verilmiş olması, 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine ters düşmektedir. Yargı işlemlerinin çabuklaştırılması için hakimin taraflara süre ve imkan tanıması yerinde ise de, eksik harç yönünden kanunun öngörmüş olduğu prosedüre uyulması gerekir. Harçlar Kanunu hükümleri gözönünde tutulmaksızın davacılar vekiline iki defa süre tanınması, ara kararının ve kesin süre gereğinin yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması yerinde değildir. Verilen süre içerisinde eksik harcın tamamlatılmaması halinde, HUMK"nın 409. maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. Davanın açılmamış sayılması yerine, kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın reddine karar verilmiş olması da doğru değildir.
Diğer yönden, harcın taşınmazın belirlenen gerçek değeri üzerinden alınması gerekir. Mahkemece, taşınmazın değeri belirlenmeden ve hiçbir işlem yapılmadan icra dosyasında belirtilen değer üzerinden harcın tamamlatılması esas alınarak davacılara kesin süre tanınmış olması da doğru değildir. Davaların kısa zamanda sonuçlandırılması için tanınan sürelerin, öncelikle işin mahiyet ve niteliği itibariyle yasaya uygun olması gerekir. Ancak bu şekilde tanınan süre bir hakkın düşümüne yol açabilir. Yukarıdan beri yapılan açıklamalar karşısında, mahkemece Harçlar Kanunu hükümleri gözönünde tutulmaksızın kesin süreye uyulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması kanuna aykırıdır.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yukarıdan beri yapılan açıklamalar karşısında yerinde görüldüğünden, kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün HUMK"nın 428. maddesi hükmü uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin harcın istek halinde davacılara iadesine 23.01.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.