11. Hukuk Dairesi 2019/2988 E. , 2020/799 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/12/2017 tarih ve 2016/384 E- 2017/473 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 10/05/2019 tarih ve 2018/1120 E- 2019/542 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı tarafından 23.08.2013 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na 2013/71465 numara ile "go" markasının tescili için başvuru yapıldığını, davalı şirketin 174119 ve 2002-21178 numarası ile tescilli markalarına dayalı itirazının, Markalar Dairesi tarafından bir kısım hizmetler yönünden kabul edildiğini, bu karara yaptıkları iitirazın TPMK YİDK’nin 12.08.2016 tarih ve 2016-M-7569 sayılı kararı ile reddedildiğini, verilen kararın yerinde olmadığını, YİDK tarafından davacının seri markalarının dikkate alınmadığını ileri sürerek, davalı TPMK YİDK’nin 2016-M-7569 sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, taraf markaları arasında iltibas ihtimali bulunduğunu, davalı markalarının tanınmış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, taraf markalarının işaretlerinin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olduğu, TPMK tarafından başvurusu reddedilen hizmetlerin de aynı olduğu, kazanılmış hak ve seri marka iddialarına dayanak markaların davacı lehine kazanılmış bir hak sağlayacak nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı TPMK tarafından davacının başvurusundan çıkarılan 35/4, 5 ve 39/1. sınıf hizmetlerin, davalı şirketin itirazına dayanak 2002/21178 numaralı markasının kapsamında da aynen yer aldığı, işaretlerin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olduğu, davacının kazanılmış hak iddiasının dayandığı tüm markaların tescil tarihinin 2013 yılı olup 23.08.2013 tarihli dava konusu marka tescil başvurusu yönünden kazanılmış hak yaratmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 03/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.