4. Hukuk Dairesi 2017/4676 E. , 2017/8162 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/09/2012 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama ve mala zarar verme eylemi nedeniyle haksız eylem nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 14/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, kasten yaralama ve mala zarar verme eylemleri nedeniyle maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, boşandığı eşinin davalı ile birlikte yaşadığını ve kendisini sık sık rahatsız ettiğini, olay tarihinde aracıyla seyir halindeyken, davalı tarafından yolunun kesildiğini, elindeki sopayla aracının önce camlarını kırdığını, olay yerine davalının kardeşlerinin de geldiğini, aracın camlarında, farlarında, motor kaputunda, bagaj kapağı ve kapılarında göçükler meydana getirdiklerini, aracın içinde sopa ve yumruk darbeleriyle darp edildiğini, davalının ceza mahkemesinde yargılanarak ceza aldığını belirterek maddi ve manevi zararlarının giderilmesini istemiştir.
Davalı, kendisine ait evin önünde davacının aracı ile dolaştığını, davacıdan boşanan eski eşini ve kendisini sürekli olarak rahatsız ettiğini, davacının eline geçirdiği ve aracından çıkarttığı sopayla kendisini darp etmeye başladığını, sopayı davacının elinden alarak savunmaya geçtiğini, olayda aracın iki camını istemeden kırdığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının boşandığı eşi ile davalının birlikte yaşaması ve evlenmek üzere olmaları nedeniyle davacı ile davalı arasında husumet oluştuğu, davacının dava konusu olayda haksız tahriki bulunduğu, Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir." hükmü gereğince maddi tazminatı yarı oranında indirilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin ise; hukuka aykırılığın meydana geliş şekli, davacının da olaya sebebiyet vermiş olması gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı, davada kendisini vekille temsil ettirmediği halde davalı yararına vekalet ücreti verilmesine dair karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan HMUK"un 438. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı üzerinden 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine," cümlesinin çıkarılmasına, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.