Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/424 Esas 2017/1985 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/424
Karar No: 2017/1985
Karar Tarihi: 14.03.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/424 Esas 2017/1985 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/424 E.  ,  2017/1985 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( İş ) Mahkemesi


    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, 01.07.2005 tarihli iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı lehine 55.381,12 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Hükme esas alınan hesap raporunun yönteme uygun olmadığı açıktır. Tazminatın saptanmasında, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, PMF yaşam tablosuna göre bakiye ömrü, işgörebilirlik çağı, işgöremezlik ve müterafih kusur oranları, ... Sigortalar tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarı; işçinin ve destek görenin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tesbit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.

    Mahkemece hükme esas alınan hesaba ilişkin bilirkişi raporunda; davacının pasif devrede asgari ücretten fazla tespit edilen ücret üzerinden gelir elde edeceği dikkate alınarak hesap yapıldığı, aynı zamanda tazminat alacağından öncelikle bağlanan gelirin peşin sermaye değeri tenzil edildikten sonra davacının kusur ve maluliyet oranında indirim yapılarak tazminat alacağının dairemizce kabul edilen tazminat hesap ilkelerine aykırı olacak şekilde fazla tespit edildiği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, davacının pasif devrede asgari geçim indirimi dikkate alınmadan asgari ücret üzerinden gelir elde edeceği dikkate alınarak hesap yapmak, tüm döneme ilişkin tazminat alacağından ise önce davacının maluliyet ve kusur oranı dikkate alınarak indirim yaptıktan sonra; kurumca bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri ile geçici iş göremezlik ödeneğinin rücuya kabil kısmını tenzil ederek, davacı tarafın kararı temyiz etmemiş olması nedeniyle usuli kazanılmış hakları da gözeterek oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.