13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11108 Karar No: 2018/890 Karar Tarihi: 17.01.2018
Hırsızlık - görevi yapmamak için direnme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/11108 Esas 2018/890 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık ve görevi yapmamak için direnme suçlarından mahkum olan sanık tarafından yapılan temyiz başvurusunu değerlendirmiş ve yerel mahkemenin hükümlerini bozmuştur. Bozma nedeni, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 Sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen \"seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına\" hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağıdır. Mahkeme, TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümleri çıkararak yerlerine \"Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına\" cümlelerini eklemiştir. Bu karar oybirliği ile alınmıştır. Kanun maddeleri: 5275 Sayılı Kanunun 108/2. maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1.
13. Ceza Dairesi 2016/11108 E. , 2018/890 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, görevi yapmamak için direnme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın tekerrüre esas olduğu belirtilen Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2007/340 esas 2007/600 karar sayılı ilamında birden fazla hükümlülük kararı bulunması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmemiş ise de; 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesinde, “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca tekerrüre esas alınacak miktarın infaz aşamasında belirlenebilecek olması nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlelerinin eklenmesi ile eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.