Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13075
Karar No: 2017/1971
Karar Tarihi: 14.03.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/13075 Esas 2017/1971 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/13075 E.  ,  2017/1971 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, murisinin davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2- Davacı, muris eşi Selvi Kara’nın 1977-1990 yılları arasında davalı işyerinde her yıl, yılda dört ay mevsimlik işçi olarak aralıksız çalıştığını ileri sürerek eksik bildirilen çalışma süresinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, 27/05/2009 tarihli ilk kararla davalı ... ve ... Bakanlığı aleyhine açılan davanın husumetten reddine, davacının 23.03.1977-30.04.1990 tarihleri arasında kuruma bildirilen 731 gün ile davalı kurumca kabul edilen 29 gün hariç olmak üzere 259 gün süre ile davalı ... Müdürlüğüne ait işyerinde asgari ücreti ile çalıştığının tespitine karar veridiği, kararın davacı tarafça temyiz edilmediği ve davalılar tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11/10/2010 tarihli 2009/11379 E.- 2010/9707 K. sayılı bozma ilamı ile davalılar yararına bozulduğu, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı bakanlık aleyhine açılan davanın usulden reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne,
    Davacının (hüküm sonucundaki eksik ibare düzeltilmekle) murisi eşi ..." nın davalı ... Müdürlüğüne ait 06498.19, 06499.19 ve 015413.19 sicil sayılı işyerlerinde aynı dönemlerde davalı kuruma bildirilen hizmetleri dışında; 06498.19 sicil sayılı işyerinde 1977/2. Dönem 3 gün, 1977/4. Dönem 15 gün, 1978/1. Dönem 11 gün, 1978/2. Dönem 15 gün, 1979/1. Dönem 26 gün, 1980/2. Dönem 14 gün, 1981/1. Dönem 16 gün, 1982/1. Dönem 10 gün, 06499.19 sicil sayılı işyerinde 1983/2. Dönem 3 gün, 1983/3. Dönem taleple bağlı kalınarak 18 gün, 1984/1. Dönem 26 gün, 1987/3. Dönem 7 gün,015413.19 sicil sayılı işyerinde 1986/1. Dönem 9 gün, 1986/3. Dönem 5 gün, 1987/1. Dönem 27 gün, 1987/3. Dönem taleple bağlı kalınarak 1 gün, 1988/1. Dönem 15 gün, 1989/1. Dönem 31 gün, 1990/1. Dönem 24 gün olmak üzere toplam 279 gün asgari ücret üzerinden çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Dosyadaki ihtilafın halli öncesinde usuli kazanılmış hak kavramı ve bunun istisnalarına değinmekte fayda vardır.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Hemen belirtelim ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı). Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK). Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez. Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır. Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır. Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesi’nce iptaline karar verilirse, usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir (Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 gün, 2004/10-44 E., 2004/19 K.). Bu sayılanların dışında ayrıca görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt 5, 2001).
    Yukarıda yapılan açıklamalar sonrasında somut olaya geldiğimizde ise Mahkemece verilen ilk karar davacı tarafça temyiz edilmemiş ve davalılarca temyiz edilmiş olup Dairemizin 111/10/2010 tarihli 2009/11379 E.- 2010/9707 K. sayılı bozma ilamı ile davalılar yararına bozulmuştur, Mahkemece de bozma ilamına uyulmuş olduğuna göre davalılar yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu kapsamda da davacının davalıya ait işyerinde
    çalıştığının tespitine karar verilen dönem bakımından ilk kararda hüküm altına alınandan daha fazlasına karar verilemeyeceği açıktır.
    O halde davalılar ... Kurumu ve ... vekillerinin bu hususları içeren temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK’nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK"un 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendi tamamen silinerek yerine,
    "2- Davacının murisi eşi ..."nın 23.03.1977-30.04.1990 tarihleri arasında kuruma bildirilen 731 gün ile davalı kurumca kabul edilen 29 gün hariç olmak üzere 259 gün süre ile davalı ... Müdürlüğüne ait işyerinde asgari ücreti ile çalıştığının tespitine, " rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacı"ya yükletilmesine,
    14/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi