11. Hukuk Dairesi 2019/3020 E. , 2020/798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/235 E. - 2018/49 K. sayılı kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 12/04/2019 tarih ve 2018/999 E- 2019/439 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "Blm TOPTAN FİYATINA FERAKENDE SATIŞ" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, 2016/05554 kod numarasını alan başvurunun Markalar Dairesi tarafından 2015/ 51774, 2015/51783, 2015/51786, 2015/51791, 2015/51795 sayılı ve "blm filo", “blm car", "blm rent a car", "blm otomotiv", "blm inşaat" ibareli markalar mesnet gösterilerek, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesine göre, 35. ve 37. sınıfta yer alan bir takım mal ve hizmetler için kısmen reddedildiğini, anılan karara karşı YİDK nezdinde yaptıkları itirazın da kabul görmediğini, oysa müvekkilinin başvuru markası ile redde mesnet markalar arasındaki benzerliğin yoğun olmadığını ileri sürerek, davaya konu YİDK kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu marka işaretinin 556 sayılı KHK’nın 5. maddesi anlamında marka olabilecek işaretlerden olduğu, taraf marka işaretleri arasında 556 sayılı KHK 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olmadığı, davacının markasının 556 sayılı KHK’nın 8/4 bendi anlamında tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı, dava konusu marka başvurusunun kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile TPMK YİDK’nun 2017-M-3536 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı Kurum vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı Kurum vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Kurum"dan alınmasına, 03/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.