23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5276 Karar No: 2020/301 Karar Tarihi: 22.01.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5276 Esas 2020/301 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alacaklı borçlunun taşınmazını daha önce haciz edip satışa çıkarmış, ancak müşteri bulunmaması nedeniyle satış gerçekleşmemiş. Üç kez bu işlem tekrarlanmış, sonrasında ise birinci sıradaki alacaklı borcunu tahsil edemeyince haciz düşmüş. Ancak şikayetçinin, borçlu adına başka bir taşınmazın satışında ödeme yaparak birinci sıraya yerleştirilmeyi talep etmesi üzerine sıra cetvelinin iptali istenmiş. Mahkeme, kanuna uygun olarak düzenlenen sıra cetvelinin geçerli olduğu kararını vermiş. Kanun maddelerine göre: bir malın satılması için taşınmazlar için iki, taşınır mallar için bir yıl içinde satış talebinde bulunulması ve satış avansının yatırılması gerekmektedir. Bunun yerine getirilmesi halinde haciz kalkmamaktadır. Ayrıca, dosyanın işlemden kaldırılması ile ilgili bir kanun maddesi bulunmamaktadır. Bu sebeplerle, şikayet olunanın haczi ayakta kalmaktadır. Kararın detaylı incelemesi için ilgili kanun maddeleri 106/1 ve 110/1 olarak belirtilmiştir.
23. Hukuk Dairesi 2016/5276 E. , 2020/301 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmaz hissesinin borcuna karşılık haczedilerek satıldığını, alacaklarının birinci sırada olmasına rağmen icra müdürlüğünce bu hususun dikkate alınmayarak en az dört kere takipsizlik nedeniyle düşmüş ve yeniden esasa kaydedilerek söz konusu taşınmaz üzerinde dört defa haciz yenilemiş şikayet olunana ait dosyaya 2006 tarihinde satış avansı yatırılmış olması gerekçesi ile satış parasının gönderildiğini, usul ve yasaya aykırı olarak birinci sıraya alınarak bu dosyadan sıra cetveli yapıldığını ileri sürerek yapılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazın satışının yapıldığı dosyada takibin işlemsiz bırakılarak yenilendiği, yenilenen dosyada yeniden satış talebinde bulunulmadığı, bu nedenle süresinde satış istemeyen şikayet olunan alacaklının haczi düştüğü, sıra cetvelinin haczin geçerliliğini koruyan icra dosyasından düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Şikayet olunan yaptığı icra takibinde, 21.02.2006’da satış istemiş ve 01.03.2006 tarihinde satış avansı yatırmıştır. Takip tarihinde yürürlükte bulunan İİK"nın 106/1. maddesinde, "Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren bir yıl, taşınmaz ise hacizden itibaren iki yıl içinde satılmasını isteyebilir." İİK"nın 110/1. maddesinde, "Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Hacizli malın satılması yönündeki talep bir defa geri alınabilir." hükümleri öngörülmüştür. Taşınmaza haciz koyduran alacaklının kanuna göre haczinin geçerli kalabilmesi için yapması gereken açıklanan maddelerde belirtildiği şekilde süresinde satış talebi ve satış avansının yatırılmasıdır. Kanuna göre bu hususu yerine getiren şikayet olunanın haczi dosyanın işlemden kaldırılması ile düşmez. Kaldı ki dosyanın işlemden kaldırılması ile ilgili İİK’da hüküm bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle şikayet olunanın haczi ayakta olup, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi kanaat ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.