Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/6460 Esas 2017/433 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6460
Karar No: 2017/433
Karar Tarihi: 23.01.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/6460 Esas 2017/433 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümler, mahkumiyetin açıklanması suretiyle mahkumiyete karar verilmesi üzerine temyiz edilmiştir. Sanık daha önce geri bırakılan hükümlülüğüne, denetimli serbestlik tedbiri ile karar verilmiştir. Yeni bir suç işlemesi nedeniyle yeniden hüküm kurulmuş ve mahkemenin açıklanması gereken yeni bir hükmün varlığı belirtilmiştir. Ancak, kararın dayandığı tüm kanıtların, delillerin, iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer belgelerin değerlendirilmesi yapılmamış ve cezanın şahsileştirilmesi gözetilmemiştir. Ayrıca, müştekilerin kimlik bilgilerine gerekçeli karar başlığında yer verilmediği ve olayda ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin araştırılmadığı belirtilmiştir. Bu sebeplerden dolayı, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nin 231. Maddesi: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
- 5271 sayılı CMK'nin 232/2-b Maddesi: Kararın gerekçeli kısmının müşteki kimlik bilgilerini içermesi gerektiği
- 5237 sayılı TCK'nin 29. Maddesi: Haksız tahrik hükümleri
- 5237 sayılı TCK'nin 53. Maddesi: Bazı hükümlerin iptali

3. Ceza Dairesi 2016/6460 E. , 2017/433 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık hakkında, 13.09.2011 tarih ve 2010/673 esas, 2011/617 karar sayılı ilamla hükümlülüğüne, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, hükmün kesinleşmesinden sonra kasıtlı yeni bir suç işlemesi nedeniyle mahkemesine yapılan ihbar üzerine, duruşma açılıp, yeniden hüküm kurulmuş ise de, temyize, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle Anayasa"nın 141/3. ve CMK"nin 34. ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması,
2) Müştekiler ...ve ..."ın açık kimlik bilgilerine gerekçeli karar başlığında yer verilmeyerek 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
3) Tarafların aşamalardaki beyanları ve alınan doktor raporlarına göre sanık ile müştekilerin karşılıklı birbirlerini yaralamaları şeklinde gerçekleşen olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.10.2002 tarihli 2002/4-238 esas, 2002/367 sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin araştırılması, bu hususun tespit edilememesi durumunda da sanık lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.