Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5110 Esas 2017/8127 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5110
Karar No: 2017/8127
Karar Tarihi: 11.12.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5110 Esas 2017/8127 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/5110 E.  ,  2017/8127 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... Ticaret ve ... A.Ş. ve diğerleri aleyhine 05/07/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 14/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... ... A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, tüpgaz patlaması nedeniyle çıkan yangından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan ... Ticaret ve ... A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, olay günü dedesi olan ...’nun evine ziyaret amaçlı gittiğini, evden gaz kokusu geldiğini fark edip, dedesine bakmak üzere evin kapısını açar açmaz patlamanın meydana geldiğini, ağır şekilde yaralandığını, patlamaya, dedesi ...’nun ... Gaz ... satın aldığı 12 kg"lık tüpün sebebiyet verdiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan davada, mahkemece 27/12/2011 tarihli duruşmada davaya “tüketici mahkemesi sıfatıyla” bakılmasına karar verilmiş ve usulüne uygun şekilde bir görevsizlik kararı verilmeden yargılamaya “tüketici mahkemesi sıfatıyla” bakılarak hüküm tesis edilmiştir.
    Olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3. maddesinin ( e ) fıkrasında tüketici; “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi”, (h) fıkrasında tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem” olarak tanımlanmış olup, aynı Kanunun 23/1. maddesinde “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” denilmiştir.
    Somut olayda, olay günü dedesinin evine ziyarete giden davacı, tüpgaz sızıntısı nedeniyle meydana gelen patlama sonucu yaralanması nedeniyle maddi ve manevi zararının giderilmesini talep etmiştir. Davacı ile davalılar arasında bir sözleşme ilişkisi de bulunmamaktadır. Bu kapsamda davacının anılan Kanun kapsamında tüketici olduğundan söz edilemez. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ve davacının iddiası haksız eyleme dayalı olup, bu haliyle uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
    Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeksizin, uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca ve asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla çözümlenmesi gerekirken, tüketici mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılarak karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 11/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.