Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
TTK.nun 688/6. maddesine göre bir senedin bono vasfında olması için tanzim yerinin senette yazılı olması gerekir. Böyle bir tanzim yeri yazılı değil ise aynı Kanun"un 689/4 maddesi hükmü gereğince tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı yer de tanzim yeri olarak kabul edilir.
14.12.1992 tarih ve 1991/1 E, 1992/5 K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıklandığı üzere kısaltılmış olarak yazılan yerin belirgin olması ve duraksamaya sebebiyet vermeyecek şekilde anlaşılır olması gerekir. Somut olayda takibe konu senette tanzim yeri yazılı olmadığı, bu nedenle keşidecinin ad ve soyadının yanında yazılı yer olarak “ESK” yazıldığı görülmüştür. Bu kısaltmanın yukarıda açıklanan ilkeye uygun bulunmadığı düşünülerek takip konusu senette tanzim yeri bulunmadığının kabulü gerekir. Bu nedenle şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin kararının yukarıdaki nedenlerle İİK366 ve HUMK’nun 428.maddeleri gereğince (BOZULMASINA), 22.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.