Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/2494 Esas 2017/8126 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2494
Karar No: 2017/8126
Karar Tarihi: 11.12.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/2494 Esas 2017/8126 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/2494 E.  ,  2017/8126 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/03/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen 01/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dosya kapsamından, davalı ...’in ... Ağır Ceza Mahkemesinin 03/10/2012 tarihli ve 2011/84 esas, 2012/221 karar sayılı ilamı ile 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, kararın 23/12/2014 tarihinde kesinleştiği, böylece temyize konu davada 01/12/2015 günü verilen karar tarihinde davalı hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunduğu, gerekçeli kararın davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilinin temyiz isteminde bulunmadığı ve temyize cevap dilekçesinde ise kararının onanmasını talep ettiği, ancak cezanın infazına başlanıp başlanmadığının belli olmadığı anlaşılmıştır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi ile bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezayı çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüğü olduğu hususu düzenlenmiş olup, davalı, hakkındaki cezanın infazına başlanılması ile yasal kısıtlılık altına gireceğinden, Türk Borçlar Kanunu’nun 43. ve 513. maddelerinde düzenlenen, aksi sözleşmeden veya işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekaletin, gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulacağı hükümleri uyarınca, Avukat ...’ın, hakkındaki cezanın infazına başlanılmasından itibaren davalı yasal kısıtlıyı temsil etme yetkisi kalmayacaktır.
    Bu durumda davalı ...’e Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği ve aynı Kanun’un 471. maddesindeki “Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesi ile kendiliğinden kalkar” hükmü uyarınca, davalının hapis halinin devam edip etmediği araştırılmalı, hapis halinin devam ettiğinin belirlenmesi durumunda, vasi tayin edilmemiş ise öncelikle bu eksiklik tamamlattırılmalı ve vasi tayin edilmişse gerekçeli kararın vasiye tebliği sağlanmalı, hapis halinin son bulduğunun anlaşılması halinde ise gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde davalı asile tebligat yapılıp temyiz süresi beklenildikten sonra tekrar gönderilmek üzere dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ : Dosyanın, yukarıda gösterilen nedenlerle ve belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 11/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.