Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14452
Karar No: 2018/6382
Karar Tarihi: 17.10.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/14452 Esas 2018/6382 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, toplam 5 adet kredi kartının her birinin 10.000 TL ve üzerinde harcama ve borcu olduğunu, davalı şirketin açtığı hasar dosyalarında da bu durumun tespit edildiğini iddia etmiş ve davacıya ait kredi kartlarının işsizlik sigortası sertifikası kapsamında olduğunu, sigorta yaptırdığı sürelerde işsiz kaldığını ve davalı şirketine istek dışı işsizlik sigortası teminatı bedelinin ödenmesi için başvuruda bulunduğunu ancak talebinin reddedildiğini belirtmiştir. Mahkeme, taraflar arasında istek dışı işsizlik riskine karşı Borç Ödeme Sigortası Genel Şartlarına tabi sigorta sözleşmesinin yapıldığını, davacının sigorta güvencesinin yürürlükte olduğu süreler içinde işsiz kaldığını, sigorta alacağının kendisine ödenmesi veya sigortalıya ödenmesine rıza göstermesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, dava tüketici konumundaki davacı tarafından açılmış olmasına rağmen, mahkemece tüketici mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi gerekirken bu konuda bir inceleme yapılmaksızın işin esasına girilerek karar verildiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak da, davacının tüketici konumunda olduğu ancak mahkemece tüketici mahkemesi olarak değil asliye hukuk mahkemesi olarak karar verildiği için 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1-k ve 3/1-l maddeleri ile
11. Hukuk Dairesi         2016/14452 E.  ,  2018/6382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/06/2016 tarih ve 2015/283-2016/628 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkiline ait toplam 5 adet kredi kartının her birinin 10.000 TL ve üzerinde harcama ve borcu olduğunu, davalı tarafından açılan hasar dosyalarında da bu durumun tespit edildiğini, davacıya ait ve ..."tan verilen toplam 5 adet kredi kartı ile ilgili olarak ... Sigorta AŞ tarafından kredi kartı işsizlik sigortası sertifikası düzenlemiş olduğunu, poliçe kapsamında istek dışı işsizlik sigortası sertifikası teminatı kapsamına alındığını, davacının işsiz kaldığı dönemlere ilişkin olarak sigorta yaptırdığı dönemleri kapsayan ve süresi içinde davalı ... şirketine istek dışı işsizlik sigortası teminatı bedelinin ödenmesi için yazılı başvuruda bulunduğunu, talebinin ret edilmiş olduğunu iddia ederek 50.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ... tarafından ... Sigorta A.Ş. nezdinde toplam 5 adet kredi kartı işsizlik sigorta poliçelerinin 1 yıl süreyle geçerli olmak üzere düzenlendiğini, davacı yan kredi kartlarını ticari amaçlı kullanmakta olduğunu, tüketici kullanımına ilişkin olmayan tazminat taleplerinin kredi kartı işsizlik sigorta poliçesinden karşılanmasının mümkün olmadığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında istek dışı işsizlik riskine karşı Borç Ödeme Sigortası Genel Şartlarına tabi sigorta sözleşmesinin yapıldığı, ..."ın sigorta ettiren, davacının sigortalı olduğu, sertifikalarda da dain-i mürtehin şartının mevcut olduğu, davacının sigorta güvencesinin yürürlükte olduğu süreler içinde işsiz kaldığı, ..."ın dain-i mürtehin sıfatına sahip olması nedeniyle sigorta alacağının kendisine ödenmesi veya sigortalıya ödenmesine rıza göstermesi gerektiği, ..."ın 12.04.2016 tarihli cevabı yazısında sigortadan ödenecek tutarın bankaya ödenmesi koşulu ile ödenmesine muvafakat ettiği açıklanan gerekçeyle davanın kabulü ile 50.000 TL"nin davalıdan tahsili ile ..."a ödenmesi koşulu ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, kredi kartı işsizlik sigortasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava tarihi olan 10/04/2015 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde tüketicinin;
    “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 73/1 madde ve fıkrasında da; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, mahkemece tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu ancak, mahalde ayrı bir tüketici mahkemesi bulunmadığından, mahkemenin tüketici mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu nazara alınarak karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir inceleme yapılmaksızın işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/10/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı uyarınca, müstakil tüketici mahkemesi kurulmamış olan il merkezleri ile ağır ceza mahkemesi bulunan ve bulunmayan (büyük şehir belediye sınırları dışında kalan mülhakatlar da dahil olmak üzere) diğer ilçelerde, tüketici mahkemelerinin görev alanına giren iş ve davaların, o yer asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi öngörülmüş olup yine Yüksek Kurulun 26/03/2014 tarih ve 141 sayılı kararı ile de bu uygulamaya devam olunması kararlaştırılmış olduğundan, mahkemece davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmesi ve bu sıfatla karara bağlanması gerekmesine karşın, yargılama ve karar aşamasında bu hususa riayet olunmamış ise de, ... içesinde müstakil bir tüketici mahkemesi bulunmadığından, bu eksiklik hükmü tağyir edici nitelikte görülemez. 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3/2. maddesi delaletiyle temyiz incelemesinde uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nın 5236 sayılı Yasa ile değişiklikten önceki 428/2. maddesi uyarınca, usulü muhakemeye muhalefetten dolayı bir hükmün nakzolunabilmesi için mahkemeye ait vezaifte usulü muhakemenin ihlal olunması ve işbu kusur ve hatanın lahik olan hükmü tağyir edecek derecede bulunması gerekir. Müstakil asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerler bakımından aynı sonuca tevlit eden benzer bir hüküm, 6102 sayılı Kanun"un 5/4. maddesinde de yer almaktadır.
    Bu itibarla, bozma gerekçesinde açıklanan hususun tek başına bozma nedeni olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı inancındayım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi