23. Hukuk Dairesi 2016/287 E. , 2017/3147 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatif ortağı ve ortaklığın dubleks meskene ilişkin olduğunu, kooperatifin genel kurul kararlarına göre hesaplanmış aidat borcunun kooperatife ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 oranında icra inkâr tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dairenin müvekkili tarafından...."den bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını, peşin bedelli üye sıfatında olan müvekkilinden aidat adı altında bedel talep edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının icra dosyasına bildirdiği itirazının asıl alacağa yönelik olarak iptaline karar verilmiş olup, kararın temyiz edilmesi ile dairemizce bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak kooperatif yönetimindeki kişinin nitelikli zimmet suçundan dolayı mahkumiyetlerine karar verildiği, esasen benzer statüde bulunan aynı kooperatifin üyesi hakkında açılan bir davanında Yargıtay incelemesinden geçerek onandığı ve emsal teşkil ettiği, yapılan bu açıklamalar ışığında 30.06.2000 tarihli genel kurul kararının sonucunun davalıların kooperatif aidatının ödeme sorumluluğundan kurtaramayacağı, herhangi bir ödeme iddiası ve savunması da davalı tarafça ileri sürülmediği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak üzerinden hesaplanan icra inkâr tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekili yönünden temyiz incelemesinde;
İİK"nın 67. maddesi hükmünde, 05.07.2012 tarihli 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmıştır. Davacının icra takibi söz konusu düzenlemeden önce açıldığı için, davacı lehine icra inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden %40 oranında verilmesi gerekirdi. Mahkemece asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu kısmının davacı lehine bozulması gerekmiştir.
2- Davalı vekili yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Dava dışı Ali Yazar’a 30.06.2000 tarihli genel kurul kararı ile yaptığı iş karşılığı hak ediş yerine kooperatif hissesi satma hakkı verildiği anlaşıldığına göre, bu durumda yüklenici ....e ne kadar iş yaptığının tespit edilmesi ve sonuç itibariyle davalıya devrettiği hisse karşılığı kooperatife iş yapıp yapmadığının belirlenmesi gerekir. Gerekirse uzman bilirkişilerden rapor alınarak ve kooperatif kayıtları da incelenerek yüklenici...’ın kaç hisse devrettiği ve bunun karşılığında ne kadar iş yaptığı, açık şekilde ortaya çıkarıldıktan sonra davalının talebini dayandırdığı genel kurul kararının iptal edilmediği de göz önünde bulundurularak davalının peşin ödemeli ortak olup olmadığı belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.