9. Ceza Dairesi Esas No: 2014/4635 Karar No: 2014/9867 Karar Tarihi: 30.09.2014
Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/4635 Esas 2014/9867 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2014/4635 E. , 2014/9867 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2014/121895 Mahkemesi : İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi : 15.04.2013 Numarası : 2013/317 - 2013/144 Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan suçun oluşması için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmasının gerektiği, somut olayda; sanığın, hakkındaki yakalama kararlarının infazını engellemek amacıyla emniyet güçlerine mağdurun kimlik bilgilerini vermekten ibaret eyleminin; TCK"nın 206. maddesindeki "Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Hükmolunan sonuç cezanın "adli para cezası" olması nedeniyle TCK"nın 58. maddesinin sanık hakkında uygulanamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 30.09.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Suç tarihinde durumundan şüphelenilerek durdurulan ve adının F.. Ç.. olduğunu beyan eden sanık karakola getirildiğinde adının C.. K.. olduğunu, yakalaması olduğundan görevlilere yalan beyanda bulunduğunu itiraf etmiş, araştırıldığında gerçek kimliğinin C.. K.. olduğu ve GBT sorgulamasında Karşıyaka Asliye Ceza İlamat masası 2012/2-4532 Karar no ile konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan arandığı tespit edilmiş, sanığın gerçek kimliği ikrarı ve araştırma ile tespit edildikten sonra olayın gerçekleşme tarzı 07.03.2013 tarihli tutanağa bağlanmış, sanık hakkında başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan açılan kamu davasında verilen mahkumiyet hükmü sanığın eyleminin resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Sayın çoğunluğun hükmün suç vasfından bozma gerekçesine daha önce benzer olaylarda gerekçelerini açıklamaya çalıştığım gibi, ortada sahte olarak düzenlenen bir belge olmadığından ve sanık tarafından hemen olayın başlangıcında gerçek kimliğini açıklaması nedeniyle sahte bir belge düzenlenmeden gerçek durum anlaşıldığından TCK"nın 206. maddesindeki suçun unsurlarının somut olayda oluşmadığı, sanığın eyleminin Kabahatler Kanununun 40. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahatini oluşturduğu düşüncesiyle karşıyım. 30.09.2014