10. Hukuk Dairesi 2020/5996 E. , 2021/1634 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 3. İş Mahkemesi
Dava, ödeme emirleri ve takiplerin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararının taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin zamanaşımına uğradığını, sözleşmenin idare tarafından feshedildiğini, bu nedenle işin idare tarafından ifa edildiğini, prim borcundan temizlik hizmeti işini ifa eden idarenin sorumlu olduğunu, tebliğ edilen ödeme emirlerinin ve takiplerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum, davacının yapmış olduğu zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını, icra takibinin süresi içinde açıldığını beyanla takibin %10 fazlası ile devamına karar verilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 2009/015262, 2009/015263, 2009/015264 sayılı takip ve ödeme emirlerinin iptaline karar vermiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından 2005/7. dönemlerine ait prim ve gecikme cezasına ilişkin ödeme emrinin, tebliğ tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolduğu, iptaline dair kararın yerinde olduğu, ancak 2006/10. dönemine ait idari para borcunun ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği, 2006/10. dönemine ait idari para borcundan davacının sorumlu olduğu gerekçesiyle;
1-Davalı istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.2 hükmü gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne,
a- 2009/015262, 2009/015263 sayılı takip ve ödeme emirlerinin iptaline,
b -2009/015264 sayılı takip ve ödeme emrinin 2005/7. dönemine ait idari para cezası borcu yönünden iptaline,
c- 2009/015264 sayılı takip ve ödeme emrindeki 2006/10. dönemine ait idari para cezası borcu yönünden davacının iptali talebinin reddine
2-Reddedilen 2009/015264 sayılı takip ve ödeme emrindeki 2006/10. dönemine ait idari para cezası borcu üzerinden 6183 sayılı Yasanın 58/4 maddesi uyarınca %10 tutarındaki haksız çıkma tazminatının davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, SSK prim alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, 6183 sayılı Yasanın 103. maddesi kapsamında zamanaşımını kesici bir işlem olmadığına göre kurum alacağının tamamının zamanaşımına uğradığını kabul etmek gerektiğini, kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı Kurum, dava konusu icra takiplerinin 2009 yılında başlatıldığını, dolayısıyla 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere göre davalı Kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıda belirtilen bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacıya gönderilen ödeme emirlerinin, dava dışı şirketlere ait 2005/07 dönemine ait prim ve idari para cezası ile 2006/10 dönemine ait idari para cezası ve ferilerine ilişkin olduğu, ödeme emirlerinin davacıya tebliği üzerine, davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemenin ve Bölge Adliye Mahkemesinin dava konusu 2005/07 dönemine dair prim borcu ile idari para cezası ve ferilerine ilişkin borcun zamanaşımına uğradığına dair kararı isabetli ise de; Bölge Adliye Mahkemesi’nin ödeme emrindeki 2006/10. dönemine ait idari para cezası borcu yönünden davacının iptal talebinin reddine dair verilen kararın eksik inceleme sonucu, yanılgılı değerlendirmeye dayalı verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 140. maddesi olup gerek anılan maddede, gerekse 5510 sayılı Kanun"un 102. maddesinde, işverenin kanunla düzenlenen yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde idari para cezası ile sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Ancak, idari para cezası, neticede bir cezai yaptırım olup, cezaların şahsiliği ve kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkelerine göre, asıl borçlu şirketler hakkında düzenlenen idari para cezasından, davacının şahsen sorumlu tutulamayacağı belirgindir. Dosya kapsamında davacıya yönelik düzenlenen idari para cezası kararının bulunmadığının anlaşılması karşısında cezaların şahsiliği ve kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkelerine göre, asıl borçlu şirketler hakkında düzenlenen idari para cezasından davacının şahsen sorumlu olmayacağı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.