11. Hukuk Dairesi 2016/13019 E. , 2018/6379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.03.2016 tarih ve 2015/123-2016/165 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 16.10.2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalının özelleştirme kapsamına alınması ve 20 ayrı dağıtım şirketine ayrılması kapsamında müvekkili ile davalı arasında 24.07.2006 tarihinde "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS)” akdedildiğini, anılan sözleşmenin üçüncü kişilerin hak iddialarını düzenleyen 7. maddesinde dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırıldığını, anılan sözleşmeden önce dağıtım faaliyetlerin davalı tarafından yürütüldüğü sırada kamulaştırmasız el atma nedeniyle müvekkili aleyhine ... . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/311 Esas sayılı dosyasında açılan davanın kabulüne karar verildiğini ve davaya istinaden müvekkili tarafından icra dosyasına 29.752,00 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek bu meblağın ve 1.042,00 TL harç ve masraf bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini ve ... hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, ayrıca davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu alacağa ilişkin kamulaştırmasız el atma olayının ...’nin imzalandığı tarihten önceki dönemi kapsadığı, sözleşme gereği önceki dönemle ilgili davalardan doğan mali yükümlülükleri ..."a ait olduğu, ancak söz konusu dava ile ilgili İHDS’nin 7.2 maddesinde belirtilen ihbarın davacı tarafça yapılmadığı, bu nedenle ...’ın icra gideri, icra vekalet ücreti ve işlemiş faizden sorumlu tutulamayacağı, ancak davalının temyiz harç ve giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile toplam 26.502,32 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Rücuya konu olan ve dava dışı üçüncü kişiler tarafından ... . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/311 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan kamulaştırmasız el atma davası ...’nin imzalanmasından sonra 18.04.2007 tarihinde ... Elektrik Dağıtım A.Ş (...) aleyhine açılmış ve mahkemece, 11.03.2008 tarihinde, kamulaştırmasız el atılan yerin davalı ... lehine irtifak hakkı tesisine karar verilmiştir. Ayrıca kamulaştırmasız el atılan yerin tespit edilen bedelinin ise ...’tan tahsiline karar verilmiş olup, bu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. İşbu davada ise, davacı tarafından icra dosyasına yatırılan kendi adına tesciline karar verilen yerin tespit edilen bedelinin davalı ...’tan tahsili talep edilmektedir. Mahkemece, kamulaştırmasız el atılan yer için kimin adına irtifak hakkı tesis edildiği araştırılmadan yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, rücuya konu mahkeme kararının ...’nin imzalanmasından sonra verildiği göz önüne alındığında bu yerin ... kapsamındaki bilançoda gösterilip gösterilmediğinin araştırılması gerekmektedir. Bu durumda, kamulaştırmasız el atılan yerin tapu kaydı incelenip kimin adına irtifak hakkı tesis edildiği araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 16/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.