23. Hukuk Dairesi 2015/5784 E. , 2017/3143 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 03.01.1997 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, akabinde davalılara bir miktar ödemenin yapıldığını, anılan sözleşmenin davalılar tarafından feshi için dava açıldığı, sözleşmenin feshine karar verildiği, kararın kesinleştiği ve kooperatif tarafından ödenen miktarın, denkleştirici adalet ilkesi gereği müvekkiline iadesi gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 270.000,00 TL"nin 04.08.2009 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulüne dair kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş ve dairemizin kararı ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, sözleşmenin başlangıçta geçerli bir sözleşme olduğu, buna göre ifa imkansızlığı nedeniyle feshedilen sözleşmede tarafların verdiklerini geri isteyebilecekleri, sebepsiz zenginleşmede uygulanacak hesaplama tarzının daha doğrusu denkleştirici adalet kurallarının uygulanmayacağı, davalıların sözleşme nedeniyle aldıkları meblağı 04.08.2009 tarihinde iade ettikleri, buna göre sözleşmenin feshi istemiyle açılan dava tarihi olan 30.05.2007 tarihi itibariyle davalıların temerrüde düştüğü, bu tarihten ödeme tarihi olan 04.08.2009 tarihine kadar 5.180,50 TL faiz işlediği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile 5.180,50 TL"nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.