Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK.nun 169/a-6.maddesi; borçlunun itirazının İcra Mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir. Somut olayda, Mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazı kabul edilerek, takibin iptaline karar verildiğine ve zamanaşımı itirazı esasa ilişkin nedenlerden bulunmadığına göre alacaklının inkar tazminatı ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. Kabule göre de; olayda uygulanması gereken İİK.nun 169/a-6. maddesi hükmüne aykırı olarak karar yerinde gerekçesi açıklanmadan % 20 oranı aşılmak suretiyle % 40 tazminata hükmedilmesi ve tazminatın asıl alacak yerine takibe konu toplam alacak üzerinden tayini doğru değildir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bandırma İcra Mahkemesinin 07.03.2007 tarih ve 2007/27-65 sayılı kararının hüküm bölümünün tazminatla ilgili ( 3 ). bendinin tümünün silinerek karar metninden çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yerolmadığına, 22/05/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.