17. Hukuk Dairesi 2018/2652 E. , 2019/8330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... terekesi adına tereke temsilcisi adli müzaharetli olarak ve diğer davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."nın dava dışı ...,... Aletleri İmalat Ltd. Şti."nin borçlusu olduğunu, bu şirketin alacağının tahsili için bu davalı hakkında Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesine 2006/219 E ile dava açıp, mahkemece şirketin alacaklı olduğuna karar verildiğini ve alacaklının ilam alacağının tahsili için bu davalı hakkında Ankara 32. İcra Md. 2007/6200 takip sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, tapuda davalı ... adına kayıtlı taşınmazların üzerine haciz konulduğunu, mahkemece verilen kararın temyiz üzerine bozulup bozma sonrası 2008/75 esası aldığını, dava devam ederken bu dosya alacaklısı şirketin alacağını 15/07/2009 tarihinde müvekkiline temlik ettiğini, bu temliknamenin müvekkili tarafından 04/09/2010 tarihinde hem dava dosyasına, hem takip dosyasına ibraz edildiğini, şirket yetkilisinin temliknamedeki imzayı inkar ettiğini, yapılan inceleme neticesinde imzanın şirket yetkilisine ait olduğunun tespit edildiğini, bu halde davanın taraflarının müvekkilinin temlik alacağını geçersiz kılmak için anlaşma yaptıklarını ve 23/12/2009 tarihinde davadan feragat dilekçelerini verdiklerini, mahkemece bu dosya davacısının feragat beyanının kötü niyetli olması ve feragat tarihinden önce alacağın temlik edilmiş olması nedeniyle davaya devam olunduğunu, sonuçta yapılan yargılama sonunda temlik alacaklısı olarak müvekkilinin borçlu davalı ..."tan
168.464,49 TL alacaklı olduğuna karar verildiğini ve bu ilamın müvekkili tarafından borçlu hakkında takibe konulduğunu, hal böyle iken borçlunun müvekkili alacaklının borçludan alacağının tahsilini geçersiz kılmak için adı geçen davalının ...,... nolu daireyi 16/02/2010 tarihinde dahili davalı ..."e, onun da bu yeri 18/09/2012 tarihinde borçlu ..."ın oğlu olan diğer davalı ..."ya devrettiğini, bu bağımsız bölümün halen bu davalı adına kayıtlı olduğunu, yine borçlunun parselde ...,... nolu dairedeki 1/2 hissesini 12/02/2010 tarihinde üzerindeki ipotekle birlikte boşandığı eşi davalı ..."ya devrettiğini, her iki satışın da muvaazalı olduğunu, müvekkilinin borçludan olan alacağını engellemeye yönelik olduğunu, bu nedenle her iki bağımsız bölümün satışına ilişkin davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, aciz vesikası bulunmadığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, boşanma kararı nedeniyle dairenin 1/2 hissesinin müvekkili tarafından davalı eski eş ... devredildiğini, müvekkilinin boşanma tarihinden beri diğer davalılarla görüşmediğini, muvaazalı bir işlem olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, davanın hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığını, aciz vesikası bulunmadığını, muvazaalı işlem yapılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu...,... parselde İkinci Blok 8. Kat ... nolu dairenin davalı ..."ya satışına ilişkin 18/09/2012 gün ve 39194 yevmiye ile yapılan satışa ilişkin tasarrufun, keza dava konusu ...,...,... nolu dairenin 1/2 hissesinin davalı ..."ya satışına ilişkin 12/02/2010 gün ve 1735 yevmiye nolu tasarrufun davacının Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2007/6200 takip sayılı dosyasındaki asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline karar verilmiş; hüküm, ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiş, davalı ..."nın karar tarihinden sonra vefat ettiği anlaşıldığından kararın mirasçılarına tebliği için geri çevirme kararı verilmiş, adı geçen davalının tüm mirasçılarının mirası reddettikleri ve bu davalının terekesine temsilci atandığı, tereke
temsilcisinin de adli yardımlı olarak hükmü temyiz ettiği anlaşılmıştır.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dosya içeriğinden; davalı borçlu müteveffa ... ile davalı 3. kişi ..."nın anlaşmalı boşanma davası neticesinde 08.02.2010 tarihinde boşandıkları, aynı gün tarafların temyizden feragat etmeleri nedeniyle kararın kesinleştiği, 12.02.2010 tarihinde davalı borçlunun dava konusu taşınmazdaki 1/2 hissesini (diğer 1/2 hisse davalı ..."ya ait) davalı ..."e sattığı, davalı ..."in, 27/05/2010 tarihinde boşandığı eşinin soyadını kullanmaya izin davası açtığı, davalı borçlu ..."ın duruşmada soyadının kullanılmasına izin verdiğini beyan ettiği, dava kabul edilerek ..."in boşandığı eşinin soyadı olan ... soyadını kullanmasına karar verildiği (Ankara 6. Aile Mahkemesinin 08/07/2010 gün ve 2010/718 E- 2010/857 K sayılı ilamı), temyizden feragat edilen kararın 28.07.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, bu anlamda boşanma muvazaalı olup, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin ...,... nolu Dairenin 1/2 hissesi) mal kaçırma amacı ile davalı ..."e satışına ilişkin tasarrufun iptalinin uygun bulunmasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı borçlu ... adına tereke temsilcisinin adli müzaharet talebinin kabulü ile davalı ..."ya yapılan satışın iptaline ilişkin tereke temsilcisinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün davalı ... yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu, davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebileceği (İİK.md.283/1), bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmadığı, bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın iptali istenen tasarruftan itibaren beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmeli, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalı, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda mahkemece, davaya dahil edilen davalı ... tarafından davalı borçlu ..."nın oğlu 4. kişi ..."ya yapılan satışın iptaline karar verilmiş, ...,... nolu daire ancak davalı borçlu ... tarafından bu taşınmazın dahili davalı ..."e satışına ilişkin işlem hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ve bu husus inceleme konusu yapılmamıştır.
O halde mahkemece, az yukarıda yazılı açıklamalar da dikkate alınarak, davalı borçlu ... tarafından, dahili davalı 3. kişi ...
yapılan satışla ilgili tarafların delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile olumlu olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Bozma kapsam ve nedenine göre davalı ... terekesi adına tereke temsilcisinin sair temyiz itirazları ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... adına tereke temsilcisinin sair ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün Ankara İli, ...,... nolu Dairenin 1/2 hissesi yönünden ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... terekesi adına tereke temsilcisinin sair temyiz itirazları ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 11.126,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... ile dahili davalı ..."e geri verilmesine 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.