10. Hukuk Dairesi 2020/6877 E. , 2020/7043 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesince verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, davalı işveren nezdinde 10.01.2011 tarihinde çalışmaya başlamasına rağmen sigortasının geç başlatıldığını, maaşlarının eksik ödendiğini beyan ederek 10.01.2011 - 07.10.2013 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde kesintisiz bir şekilde çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin imtiyaz sahibi olduğu İrade Gazetesi"nin 668 sayılı KHK ile kapatıldığını ve tüm mal varlığına devlet tarafından el konulduğunu, kapatılan gazetelerde gerçek kişi sahiplerine karşı açılan davalarda dava şartı yokluğundan ret kararı verilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Fer"i müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının 19.01.2012 tarihinde davalı ..."ın iş yerinden işe giriş bildirgesinin verildiğini, çalışmalarının kuruma bildirildiği şekliyle eksiksiz olarak kaydedildiğini, fiili çalışmanın ispat edilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın, davalılar yönünden 675 sayılı KHK"nin 16 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkemenin işin esasına girerek işbu davayı sonuçlandırması ve müvekkilin hizmet tespitini yapması gerekirken davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi yönünde hüküm vermesinin hukuki güvenlik ve kanunların geçmişe yürümemesi ilkelerine aykırı olduğunu, hukuk devletinde güven ve istikrarın korunabilmesi için kural olarak kanunlar yürürlüğe girdiği tarihten sonraki olaylara uygulandığını fakat somut durumun bunun aksini gösterdiğini, nitekim 675 sayılı KHK"de belirtilen maddelerin müvekkili açısından geçerli olmadığını, neticeten yukarıda arz edilen nedenler ileyerel mahkemenin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi yönündeki kararına yönelik yapmış oldukları istinaf başvurusunun reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasını, dava konusu talepleri hakkındaki ret kararının lehimize düzeltilerek talepleri gibi davanın kabulü yönünde ya da bu taleplerinin reddi durumunda ilk derece mahkemesinin kararının istinaf talepeleri sebebiyle kaldırılarak yerel mahkemeye yeniden karar verilmek üzere gönderme kararı verilmesini talep etmiştir.
B-BAM KARARI:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nin 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı temyiz dilekçesinde, “gerek Yerel Mahkemede, gerek Bölge Adliye Mahkemesinde davacı müvekkil ile davacı taraf arasında hizmet tespiti nedeniyle görülmekte olan davanın davalılar yönünden 675 sayılı KHK"nın 16. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi yönünde hüküm verilmesi hukuka aykırıdır. Bu hüküm başta Anayasa olmak üzere Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, İLO Sözleşmesi ve diğer Uluslararası Sözleşmelerin çalışma hayatına ve hukuki güvenlik ilkelerine ilişkin hükümlerine de aykırılık teşkil etmektedir.Yerel Mahkeme"nin ve Bölge Adliye Mahkemesinin işin esasına girerek davamızı sonuçlandırması ve müvekkilin hizmet tespitini yapması gerekirken, davamızın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi yönünde hüküm vermesi hukuki güvenlik ve kanunların geçmişe yürümemesi ilkelerine aykırıdır. Çünkü; Anayasa"nın 2.maddesinde yer alan hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından birisi kanunların hukuk güvenliğini sağlaması bu doğrultuda geleceğe yönelik öngörülebilir kurallar içermesi gerekliliğidir. Bu nedenle hukuk devletinde güven ve istikrarın korunabilmesi için kural olarak kanunlar yürürlüğe girdiği tarihten sonraki olaylara uygulanırlar. Fakat somut durum bunun aksini göstermektedir. Nitekim 675 sayılı KHK"da belirtilen maddeler müvekkil açısından geçerli değildir. Açmış olduğumuz davamızın özü müvekkilin davalı ... yanında 10.01.2011 tarihinden 19.01.2012 tarihine kadar sigortasız çalıştığının tespitinden ibarettir” gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Davalı .... Şti. yönünden verilen hüküm doğru olduğundan davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalı Mumhammet Çakır yönünden ise;
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Somut olarak dava dosyası incelendiğinde; 19.01.2012 tarihli igb nin 1044581 sicil numaralı ... işyerinden verildiği, 05.01.2013 tarihili işten ayrılış bildirgesinin ... 1044581 sicil numaralı işyerinden verildiği, 20.02.2013 igb nin 1051696 işyeri sicil numaralı İrade Enerji Elektirik. (muhabir), 01.09.2013 işen ayrılış bildirgesinin 1051696 sicil numaralı işyerinden verildiği, 1044581.031 sicil numaralı işyerine ait 2011-2 2013-1 ve 1051696 sicil numaralı işyerine ait 2011-1, 2013-10 arası dönem bordrolarının mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
İnceleme konusu olayda; davalı ... yönünden esasa girilip yapılacak yargılama ve değerlendirme ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve...Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.