Açığa imzanın kötüye kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11004 Esas 2018/6861 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/11004
Karar No: 2018/6861
Karar Tarihi: 13.09.2018

Açığa imzanın kötüye kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11004 Esas 2018/6861 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, eczacı olan katılanın yanında kalfa olarak çalışırken katılanın ecza depolarından alınan ilaç bedellerinin ödenmesi için önceden imzalayıp eczane kasasına bıraktığı iki adet bonoyu alarak kendisini alacaklı olarak gösterip katılan aleyhine icra takibi başlattı. Sanık, suça konu senetlerin katılandan olan alacağına karşılık düzenlendiğini beyan etti, ancak suça konu senetlerde borçlu ismi olarak \"...\" soyisminin yer alması nedeniyle sanığın suça konu senetlerin katılanın boşanma tarihinden önceki bir tarihte düzenlendiğine delalet ettiği belirtildi. Mahkeme, sanığın hukuki durumunun herbir senet yönünden ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulduğunu ve hüküm fıkrasında sanık hakkında yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığından bahisle beraat hükmü kurulmasına rağmen uygulama maddesinin yanlış gösterildiğini belirterek hükmün bozulmasına karar verdi. Kanun maddeleri ise şöyle belirtildi: 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK\"nın 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2016/11004 E.  ,  2018/6861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Açığa imzanın kötüye kullanılması
    HÜKÜM : Beraat

    1-Eczacı olan katılanın yanında uzun süredir kalfa olarak çalışan sanığın, katılanın ecza depolarından alınan ilaç bedellerinin ödenmesi için daha önceden imzalayıp eczane kasasına bıraktığı iki adet bonoyu katılandan habersiz alarak kendisini alacaklı olarak gösterip, boş yerlerini doldurduğu senetlerle katılan aleyhine icra takibi başlattığı ve bu suretle açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; 16.06.2011 tarihli bilirkişi raporunda suça konu senetlerden 10.000 TL bedelli olan senette alacaklı olarak görünen sanığın isminin katılanın eli ürünü olduğunun belirtildiği, sanığın savunmalarında suça konu senetlerin katılandan olan alacağına karşılık düzenlendiğini beyan ettiği, ancak suça konu 20.02.2008 ödeme tarihli ve 24.000 TL bedelli senet üzerinde "malen" kaydının yazılı olduğunun anlaşıldığı, sanığın soruşturma aşamasındaki savunmasında senetlerin katılan tarafından 2008 yılında düzenlenerek kendisine verildiğini belirtmesine rağmen dosya içerisinde suretleri bulunmayan suça konu senetlerde borçlu ismi olarak "..." soyisminin yer alması ve gerek nüfus kaydından gerekse katılanın beyanından "..." soyisminin katılanın 16.01.2003 tarihli boşanma işleminden önce taşıdığı soyismi olduğunun tespit edilmesi nedeniyle sanığın senetlerin 2008 yılında düzenlendiğine ilişkin savunmasının aksine senetlerin katılanın boşanma tarihinden önceki bir tarihte düzenlendiğine delalet ettiği, sanığın soruşturma aşamasındaki savunmasında katılanın verdiği senetleri ...isimli aile dostuna verdiğini, ona ciro etmiş gibi katılanı aramasını ve borcunu ödemesini istemesini söylediğini, Osman"ın katılanı aradığını, katılanın telefonla konuşmaması üzerine kendisine elinde senetleri olduğunu, bunları ödemesini istediğini söylediğini, senetleri resmiyete koymaması için katılanın yanında çalışan ... isimli şahsı kendisine gönderdiğini, daha doğrusu Osman"ın katılana mesaj çektikten sonra katılanın kendisiyle tartıştığını ve "kime sordunda senetleri başkasına devrettin" dediğini, ardından da işine son verdiğini, hatta mesaj geldiği sırada katılanın kendisine "git iki saat içinde senetleri getir, almazsan gelme" dediğini, kendisinin de Sosyal Güvenlik Kurumuna gidip emeklilik durumunu incelediğini, emekliliği hak ettiğini öğrenince katılana ihtar çekip işten ayrıldığını bildirdiğini, ayrıca emekli olmak için Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ettiğini, bundan sonra da gidip senetleri icraya verdiğini beyan ettiği ve katılanın ..."in telefonundan attığı iddia olunan bir kısım mesajların da sanığın ifade tutanağında yer aldığının anlaşılması karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın savunmasında belirttiği ...ve ... isimli şahısların açık kimlik ve adres bilgilerinin araştırılarak tanık sıfatıyla dinlenilmeleri ve suça konu senet asıllarının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma yeteneği olup olmadığının kararda tartışılması, denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulması, sanığın suça konu senetler nedeniyle katılan aleyhine başlattığı icra takip dosyasının akıbetinin araştırılarak duruşmaya getirtilip incelenmesi ve onaylı örneğinin dosya arasına alınmasından sonra toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun herbir senet yönünden ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Hüküm fıkrasında sanık hakkında yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığından bahisle beraat hükmü kurulmuş olmasına rağmen, uygulama maddesinin CMK"nın 223/3. maddesi olarak yanlış gösterilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.