5. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/12105 Karar No: 2020/6513 Karar Tarihi: 30.06.2020
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/12105 Esas 2020/6513 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2019/12105 E. , 2020/6513 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1-Dava açıldığı tarihte taşınmaz değerinin davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından HMK"nun 107/1.maddesi uyarınca dava belirsiz alacak davası niteliğindedir. Yargılama sırasında toplanan deliller sonunda tazminat miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda davacı iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı attırılabilir. Bu durumda; davanın niteliği gereği bozmadan sonra ıslah yapılmaz kuralı uygulanmaksızın bozmadan sonra alınan bilirkişi raporuna göre davacının dava dilekçesinde belirttiği miktarı arttırması mümkündür. Ancak; Davacılar vekilince fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL üzerinden dava açıldığı, her ne kadar davacılar vekilince dava değeri belirlenmiş ise de, arttırılan kısım için gerekli harç tamamlanmadığından, taleple bağlı kalınarak ve fazlaya ilişkin hakkı saklı tutularak dava dilekçesinde belirtilen miktar üzerinden karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Dava konusu taşınmaz tek olup, dava tek bir hukuki nedene dayalı olarak açıldığından, davacılar lehine hükmedilen toplam bedel üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ,her bir davacı yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi, Doğru değil ise de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-1 numaralı bendindeki (nedeniyle) kelimesinden sonra gelen kısmın hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL bedelin dava tarihi olan 01.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı idareden alınarak davacılara payı oranında verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,) ibaresinin yazılmasına, b-4 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (Kendilerini vekille temsil ettiren davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan temyize başvurma harcının alınmasına, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 30/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.