18. Ceza Dairesi 2019/6271 E. , 2019/12871 K.
"İçtihat Metni"KARAR
İş yeri dokunulmazlığını ihlâl etme suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/2-4 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bingöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2018 tarihli ve 2018/58 esas, 2018/80 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Bingöl 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/220 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18/04/2019 gün ve 40189 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, nitelikli olarak iş yeri dokunulmazlığını ihlâl etme suçu ile birlikte işlediği iddia olunan nitelikli hırsızlık suçunun adı geçen sanık ve diğer sanıklar tarafından istinaf edilmesi üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 21/09/2018 tarihli ve 2018/1312 esas, 2018/1586 sayılı kararında, nitelikli hırsızlık suçu açısından mahkûmiyete ilişkin hüküm paragraflarının hükümden çıkartılarak aynı yere kaim olmak üzere; “..İlk derece mahkemesince sanıklar hakkında bina eklentisinde hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçlarından mahkûmiyet hükmü kurulmuş ise de, görgü tespit tutanağı içeriğine göre çalınan demirlerin bulunduğu yerin kapalı alan olmadığının, etrafının açık olduğunun ve demirlerin bulunduğu yere başkalarının girmesine rıza gösterilmeyeceğini belirtecek şekilde dış dünyadan ayrı olmadığının belirtilmesi ve hırsızlığın gerçekleştiği sanayi sitesinin de bekçi ile korunduğunun ve eylemin bu nedenle adet tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya olarak da nitelendirilemeyeceği kanaatine varılarak sanıklar hakkında TCK"nın 141/1. maddesi uyarınca basit hırsızlık suçundan mahkûmiyetlerine, suçun işlendiği yer işyeri eklentisi olmadığından işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçundan beraatlerine..." şeklinde karar vermek suretiyle, adı geçen sanıkla ile birlikte iştirak iradesi ile işledikleri iddia edilen diğer sanıkların nitelikli olarak iş yeri dokunulmazlığını ihlâl etme suçu yönünden beraat kararı verilmiş olunması karşısında, sanığın hırsızlık suçuyla birlikte işlediği iddia olunan ancak yasal imkânsızlık nedeniyle istinaf incelemesine konu olamayan nitelikli olarak iş yeri dokunulmazlığını ihlâl etme suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK"nın 280.maddesinde; "(1) Bölge adliye mahkemesi, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra;
a) İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
b) (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.) Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurma nedenine uygun olarak mahkumiyete konu suç için kanunda yazılı cezanın en alt derecesinin uygulanmasını uygun görmesi hâlinde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
c) (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.) Olayın daha fazla araştırılmasına ihtiyaç duyulmadan davanın reddine karar verilmesi veya güvenlik tedbirlerine ilişkin hatalı kararın düzeltilmesi gereken hâllerde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
d) İlk derece mahkemesinin kararında 289 uncu maddenin birinci fıkrasının (g) ve (h) bentleri hariç diğer bentlerinde belirtilen bir hukuka aykırılık nedeninin bulunması hâlinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
e) Diğer hâllerde, gerekli tedbirleri aldıktan sonra davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanmasına,
Karar verir.
(2) (Ek: 18/6/2014-6545/77 md.) Duruşma sonunda bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunu esastan reddeder veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurar.
(3) (Ek: 20/7/2017-7035/15 md.) Birinci ve ikinci fıkra uyarınca verilen kararların sanık lehine olması hâlinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanırlar. " hükümlerine yer verilmiştir.
Maddenin uygulanabilmesi için
-Birden fazla sanığın aynı suçu işlemiş olması,
-Aynı mahkemede yargılanıp aynı ilamla mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
-Hükmün temyiz edilebilir nitelikte olması,
-Kanuna muhalefet edilmesi nedenine dayalı bozma kararının, sanıkların lehine olması, gerekir.
Bozma kararının, hükmü temyiz etmeyen sanığa sirayet ettirilmesi için bu hususun açıkça bozma kararında belirtilmesine ya da sanığın talep etmesine gerek yoktur. Mahkemenin kendiliğinden anılan düzenlemenin gereğini yerine getirmesi mümkündür.
İnceleme konusu somut olayda; işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan sanıklar ..., ... ve ... hakkında kamu davası açıldığı, sanıkların aynı mahkemede yargılanıp birlikte TCK"nın 116/4. maddesi uyarınca mahkum oldukları, sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin istinaf kanun yoluna tabi olduğu, sanık ... hakkında ise işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4.Ceza Dairesi"nin 21/09/2018 tarih 2018/1312 Esas ve 2018/1586 sayılı kararı ile sanıklar ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin, “suçun işlendiği yerin işyeri eklentisi niteliğinde olmadığı” gerekçesiyle istinaf talebinde bulunan sanıklar ... ve ... yönünden beraat kararı verildiği, diğer sanık ... hakkında ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yapılan itiraz üzerine mercii tarafından itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi"nin 21/09/2018 tarih 2018/1312 Esas ve 2018/1586 sayılı kararı ile suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat kararının, aynı suçu sanıklar ... ve ... ile birlikte işleyen sanık ..."ın hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle, hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı kesinleştirilen sanığın yasal şartları oluştuğundan 5271 sayılı CMK"nın 280/3. maddesi gereğince, sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat kararlarının sirayet ettirilmesi suretiyle mahallinde yargılamaya devam edilebilecektir.
İncelenen dosyada, yasaya aykırılığı, hükmün kesinleşmesini ve infazını engelleyen usule ilişkin yasal düzenleme mevcut iken, bu yolun kullanımına başvurulmaksızın, olağanüstü yasa yolu olan kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce farklı gerekçeyle yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 24/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.