17. Hukuk Dairesi 2016/16857 E. , 2019/8322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 30.11.2011 tarihinde, ... plakalı sigortasız aracın, davacının eşi ... idaresindeki araca çarpmasıyla ... nin vefat ettiğini, davalı ... şirketinin müteveffaya ait aracın trafik sigortacısı olduğunu ve ceza davasında destek ..."nin asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 3. kişi sıfatı ile dava açtıklarını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL. maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 145.190,01 TL olarak talebini ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile; 145.190,01 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının talebinin doğrudan kendisi üzerinde doğan destekten yoksunluk zararına ilişkin olması, bu zararın oluşumundaki desteğin kusurunun davacıya yansıtılamayacağı, sürücü desteğin kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine ilişkin HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 E-411 K, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 E- 2012/92 K, HGK"nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 E- 2013/74 K sayılı ilamları uyarınca, davalının tazminattan sorumluluğuna hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı tarafından aynı kaza ile ilgili olarak Güvence Hesabı aleyhine açılan davada, davacının desteği ..."nin %70 oranında, diğer sürücünün %30 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek verilen kararın kusur yönünden Dairemizin 14.01.2019 gün ve 2018/213 E-2019/18 K sayılı ilamı ile onandığının anlaşılmasına göre; davalı ... şirketi vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan aktüer raporda, davacının aynı kaza ile ilgili olarak Güvence Hesabı aleyhine açtığı davada kabul edilen desteğin geliri esas alınmış ve bu gelire göre hesaplama yapılmıştır. Dairemizin 14.01.2019 gün ve 2018/213 E-2019/18 K sayılı ilamı ile davacı eş ve davalı Güvence Hesabı"nın temyizi üzerine Vezirköprü 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 14.07.2015 gün ve 2013/10 E-2015/586 K sayılı kararının desteğin gelirinin doğru tespiti bakımından bozulduğu anlaşılmaktadır.
TBK"nun 53. maddesi (eski BK"nun 45/2. md.) gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder.
Dava dilekçesinde, desteğin sağlığında ... bayiliğini de yaptığı, cep telefonu ve aksesuarları satış işi yapan dükkanı işlettiği, aylık gelirinin ortalama 10.000,00 TL. olduğu iddia edilmiş; desteğin işini ispat bakımından vergi levhası örneği sunulmuştur. Hükme esas alınan 25.05.2016 tarihli aktüer raporunda, desteğin 2011 yılı için aylık geliri 3.000,00 TL kabul edilerek (az yukarıda yazılı Vezirköprü 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 14.07.2015 gün ve 2013/10 E-2015/586 K sayılı kararına esas teşkil eden aktüer rapordaki gelir- ... A.Ş. tarafından bildirilen aylık ortalama 3.000,00 TL. gelir esas alınmak ve yıllar itibariyle %10 artış uygulanmak suretiyle) aktif devre ve asgari ücret üzerinden pasif devre hesabı yapıldığı görülmektedir.
Desteğin gelirinin belirlenmesi bakımından, ... A.Ş"nin soyut ve ortalama bayilik kazancı bildiren yazısındaki gelir üzerinden hesaplama yapılması doğru değildir. Desteğin gelirinin tespiti için yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece; vergi mükellefi olarak işyeri işleten ve ... A.Ş"nin bayiliğini de yapan desteğin gelirinin saptanması için; ilgili Vergi Dairesi"ne ve SGK"ya müzekkere yazılıp vergi kayıtları ve SGK kayıtlarının getirtilmesi, bu belgeler ile desteğin işlettiği işletmeye ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde, desteğin gelirinin belirlenmesi konusunda mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması; ... A.Ş"nin ticari kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp desteğin kaza tarihine yakın zaman diliminde, adı geçen şirketten elde ettiği bayilik kazancı tutarı yine cep telefonu ve aksesuarı ile iştigali tespit edilirse şahsi katkısı da değerlendirilerek belirletilmesi; anılan tüm bu araştırmaların sonuçları dahilinde gerçek gelirin net biçimde saptanmasından sonra, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden, tazminat hesabı konusunda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.