19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/34690 Karar No: 2020/9270 Karar Tarihi: 30.06.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34690 Esas 2020/9270 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 19. Ceza Dairesi tarafından incelenen kararda suçun 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık olduğu ve mahkumiyet hükmü verildiği belirtilmektedir. Ancak, suça konu eşyaların nakli için kullanılan aracın müsadere talebinin iddianamede yer almamasına rağmen, mahkemece müsaderesine karar verilmesi hukuken geçerli bir hüküm olmadığı için malen sorumlunun temyiz talebi reddedilmiştir. Sanık ile Üst Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz talebi ise reddi nedenleri bulunmadığı için incelenmiştir. Yapılan incelemede, 7242 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun'un 5.maddesi uyarınca \"etkin pişmanlık\" hükümlerinin uygulanmasının olanaklı hale geldiği ve sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedildiği ancak, Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenlerle, hüküm 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak 5607 Sayılı Kanun'un
19. Ceza Dairesi 2019/34690 E. , 2020/9270 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören malen sorumlunun CMK"nin 260/1 uyarınca hükmü temyize hakkı bulunan ve temyiz dilekçesi ile katılma isteminde bulunduğu anlaşılan ,malen sorumlunun CMK’nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Suça konu eşyaların naklinde kullanılan nakil aracına ilişkin olarak iddianamede müsadere talebinde bulunulmadığı halde Mahkemece suçta kullanılan aracın müsaderesine karar verilmesi karşısında ortada hukuken geçerli bir hüküm bulunmadığından malen sorumlunun temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, II-Sanık ile Üst Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz talebinin incelenmesinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 5.maddesi uyarınca, kovuşturma aşamasında "etkin pişmanlık" hükümlerinin uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,, 2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile O yer Cumhuriyet savcısı temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.