21. Hukuk Dairesi 2016/15202 E. , 2017/1911 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının meslek hastalığından kaynaklanan fark maluliyetinin %13,20 olduğu, davalının %53,48 oranında kusurlu olduğu, meslek hastalığının oluşumunda kaçınılmazlığın %46,52 oranında etkili olduğu, davacı vekilinin 10/03/2016 tarihli dilekçesinde aynı fark maluliyete ilişkin manevi tazminat dava dosyasında ilk peşin sermaye değerine ilişkin Kurum cevabi yazısının bulunduğunu, kazanç kaybından bu değerin düşülmesini kabul ettiklerini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Bu açıklamalardan olarak somut olayda, davacı vekilinin 10/03/2016 tarihli dilekçesinde kazanç kaybından ilk peşin sermaye değerinin düşülmesini kabul ettikleri yönünde beyanda bulunması üzerine, davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan, mahkemece davacının bu bağlayıcı beyanını dikkate alarak maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde, fazlaya karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.