Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11551 Esas 2018/6849 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın katılan adına vergi mükellefiyeti değişikliğine ilişkin 28.12.2011 havale tarihli dilekçeyi katılanın yerine imzalayıp Uşak Vergi Dairesi Müdürlüğü"ne vermek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın savunmalarında kendisine ait marketi katılana devrettiğini ve katılanın isteği üzerine muhasebe işleri ile uğraştığını, maliyeye dilekçe verilmesi gerektiği hususunda katılanı bilgilendirdiklerini ancak katılanın şehir içinde minibüs işi yapması ve akşam üzeri de yetişemediğinden telefon açarak dilekçesini kendisinin imzalamasını istediğini ve kendisinin de katılanın bilgisi dahilinde suça konu dilekçeyi imzaladığını beyan etmesi, sanıkla aynı işyerinde çalışan ve tanık sıfatıyla dinlenen Ece Çelik ve Hicran Öztürk"ün de beyanları ile sanığın savunmasını doğrulaması, katılanın suça konu dilekçeden haberinin olmadığını belirtmiş olmasına rağmen vergi dairesi tarafından düzenlenen 02.01.2012 tarihli yoklama fişini imzalamış olması, sanığın marketi katılana devrettiğine ilişkin sözleşme suretinin de dosya arasında bulunması karşısında; sanığın suça konu dilekçeyi katılanın bilgisi ve rızası dahilinde imzaladığına ilişkin savunmasının aksine sahtecilik kastıyla hareket ettiğine ve atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delillerin bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.05.2008 tarih ve 2007/27-2008/95 sayılı kararında açıklandığı üzere, adli sicilden silinme koşulları gerçekleşen mahkumiyet kararlarının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olmayacağı cihetle, sanığın adli sicil kaydında bulunan sabıkasının silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp, sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin tartışılması gerektiği gözetilmeden, soyut gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b-5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesinde "hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezasının tamamının infaz edileceğine" karar verilerek infazın kısıtlanması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 13.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.