Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/49 Esas 2018/6364 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/49
Karar No: 2018/6364
Karar Tarihi: 16.10.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/49 Esas 2018/6364 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafın taşıma işi yaptığı şirketler aracılığıyla aldığı hizmet bedellerini ödememesi nedeniyle borçlarını devreden davacı, davalının ihtarlara rağmen borcunu ödemediğini ve takibe düşürüldüğünü ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, tüm dosya kapsamına göre davacının haklı olduğunu ve icra takibinin devamına karar vermiştir. Ancak, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin, davalının temerrüde düştüğü tarihten önce tebliğ edildiği ve faiz alacağına da hükmedilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Kararda, 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz hesaplama yöntemi detaylı bir şekilde açıklanarak bu yönde hüküm verilmesi istenmiştir. Kanun maddesi; 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2017/49 E.  ,  2018/6364 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/06/2016 tarih ve 2014/729-2016/500 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, dava dışı şirketlerin davalı taraf için taşıma işi yaptığını, bu taşımalar nedeniyle davalının bakiye borçlarını ödemediğini, müvekkilince bu alacakların devralındığını, tüm ihtarlara rağmen davalının borcu ödemekten imtina ettiğini, bu nedenle takip yapıldığını, takibe davalı tarafın itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, takibin kötüniyetle yapıldığını ileri sürerek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, temlik eden ... şirketinin davalıya nakliye hizmeti verdiği, alacağın devri sözleşmesi gereğince alacağın davacıya devredildiği, mail yazışmalarında davalı şirketin 25.000 EURO ödediğini iddia ederek borcunun 89.951,01 EURO olduğunu beyan ettiği, bu yönde ispat vasıtası getiremediği, 25.000 EURO"luk kısım yönünden davalı vekiline yemin delili hatırlatıldığı, davalı vekilinin 16/06/2016 tarihli celsede yemin deliline dayanmayacaklarını bildirdiği, takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 114.951,01 EURO alacaklı olduğu, davalının usulüne uygun olarak temerrüde düşürdüğü konusunda davacı tarafça tebliğ tebellüğ belgesine ilişkin evrak ibraz edilmediği, alacağın likit bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davalının vaki itirazının iptaline, icra takibinin 114.951,01 EURO asıl alacak ve buna takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi uyarınca değişen oranlarda en yüksek faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına, hüküm altına alınan miktarın takip tarihindeki rayice göre 294.527,48 TL karşılığı üzerinden hesaplanmak suretiyle takdiren %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Ancak, uyuşmazlık konusu taşıma ücretlerinin tahsiline ilişkin olarak yapılan icra takibinden önce davacı tarafından davalıya Üsküdar 5.Noterliğinden 26534 yevmiye numaralı 18/10/2012 tarihli ihtarname gönderilmiş olup, ihtarname 23/10/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ şerhi de dosyada mevcuttur. İhtarname ile dava konusu alacağın ödenmesi için davalıya 7 günlük süre verildiği gözetildiğinde, davalı tarafın 31/10/2012 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır. Mahkemece, görüşüne başvurulan 02/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda, davalı tarafın temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağının 639 Euro olduğu belirtilmiştir. Bu durumda belirtilen faiz alacağına da hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde sadece asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu yönden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.