11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10953 Karar No: 2018/6848 Karar Tarihi: 13.09.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10953 Esas 2018/6848 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, Isparta Valiliği tarafından düzenlenmiş gibi görünen ancak aslı ele geçirilemeyen bir özel güvenlik kimlik kartını kullanarak resmi belgede sahtecilik suçu işlediğine dair iddia ve kabulde bulunulmuş. Ancak belgenin aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı tespit edilemeyeceği için, sahtecilik suçunun unsurları oluşmamıştır ve sanık beraat etmelidir. Ayrıca, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar haklarından yararlanması gerektiği açıklandı. Kararda, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ve 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi de detaylı olarak açıklanmalıdır.
11. Ceza Dairesi 2016/10953 E. , 2018/6848 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanığın suça konu aslı ele geçirilemeyen Isparta Valiliğince düzenlenmiş gibi görünen Y09-829 nolu özel güvenlik kimlik kartını kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.10.2003 tarih, 232-250 sayılı ve 09.10.2012 tarih 2011/8-335 Esas, 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği cihetle; aslı ele geçirilemeyen suça konu özel güvenlik kimlik kartının aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının tespitinin mümkün olmaması karşısında, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.