14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3066 Karar No: 2018/7820 Karar Tarihi: 15.11.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/3066 Esas 2018/7820 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/3066 E. , 2018/7820 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.11.2007 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 27.02.2012 tarih, 2010/19782 Esas, 2012/3852 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin babası...’un 2005 yılında öldüğünü, terekesinin borca batık olduğunu beyan ederek mirasın hükmen reddini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. TMK"nin 605/2. maddesine dayanan mirasın reddi istemi süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve ... müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz. Somut olaya gelince; mirasbırakanın terekesinin aktifi ve pasifi ölüm tarihine göre hesaplanmamıştır. Ayrıca ... 14. İcra Dairesinin 1999/23588 Esas sayılı dosyasının dosya içinde olmaması ve inceleme tutanağı da tutulmamış olması doğru görülmemiştir. Açıklanan eksiklikler giderilmeksizin hüküm kurulmuş olması nedeniyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.