8. Hukuk Dairesi 2010/5004 E. , 2010/6303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali,Tescil ve Katkı Payı Alacağı
... ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Pazarcık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 04.05.2010 gün ve 35/361 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.12.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... bizzat ve vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yoksul vekili, tarafların birlikte çalışması karşılığında evlilik birliği içinde edinilen 2484 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ile üzerindeki binanın davalı eş adına kayıtlı bulunduğunu oysa vekil edeninin bu taşınmaz ile üzerindeki binanın edinilmesindeki katkısının en az 200.000 TL olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu 2484 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ile üzerindeki binanın bağımsız bölümlerine ait davalı adına kayıtlı olan tapu kayıtlarının iptal edilerek vekil edeni adına tescilini olmaz ise, tespit edilecek taşınmaz bedeli değerlendirilerek vekil edeninin zararının yasal faizi ile tazminine karar verilmesini istemiş ve dava değeri 200.000 TL olarak gösterilip bu değer üzerinden harcı yatırılmış, daha sonra ıslahla bedele ilişkin istek miktarı 300.000 TL"ye çıkartılmıştır.
Davalı ... vekili ise, katkı alacağına dayanılarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulamayacağını, dava konusu taşınmazın ve üzerindeki binanın vekil edeninin gelirleri ve inşaatın yapımını yürüten kardeşi Mehmet Yoksul’un katkıları ile edinildiğini, evlilik birliği içinde 1994 yılında edinilen arsanın alımına ve 1996-1997 yıllarında başlayıp 1999 yılında biten üzerindeki binanın yapımına davacının hiç bir katkısının bulunmadığını, kaldı ki tarafların boşanmalarına esas Basel Aile Mahkemesi kararının 7 nolu bendinde belirtilen durum karşısında davacının artık böyle bir davayı açamayacağını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine; tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 8.3.2010 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, 262.801,04 TL katkı payının dava tarihinden itibaren işleyen faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine; fazla istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 07.01.1987 tarihinde evlenmiş, 2006 yılında açılan ve İsviçre’de görülen boşanma davası sonunda verilen yabancı mahkeme ilamının 09.05.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlar ve bu boşanma ilamı Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla verdiği) 2007/494 Esas ve 2008/115 Karar sayılı kesinleşmiş hükmü uyarınca tenfiz edilmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan 2484 ada 7 parsel sayılı taşınmazın arsasının 1994 yılında davalı tarafından satın alındığı ve üzerine 1996-1997 yıllarında başlayıp, yapımı 1999 yılında biten dört garaj, 10 meskenli 7 katlı bina yapıldığı, 22.2.2000 tarihinde kat irtifakına geçilmesi ile aynı tarihte bu taşınmaz üzerinde bulunan 1- 2- 4- 5- 6- 8- 9- 10 nolu mesken niteliğindeki bağımsız bölümler ile 11- 12- 13 nolu garaj niteliğindeki bağımsız bölümlerin davalı adına tapuya kaydedildikleri dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler ile tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaz ve üzerindeki binada bulunan bağımsız bölümler davalı tarafından evlilik birliği içinde, 01.01.2002 tarihinden önce edinildiğine ve bu dönem 743 sayılı TKM’nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin bulunduğuna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Boşanmaya ilişkin Basel Aile Mahkemesinin F 2006/659 Esas sayılı hükmün VII. bendinde belirtilen “Mal varlıkları konusunda tarafların anlaştıkları ve Türkiye’de de özellikle ev (bina) gibi değer taşıyan mallarının olmadığını tespit etmişlerdir.” şeklindeki açıklama ve değerlendirme; sadece o tarihte tarafların beyanlarına dayanılarak yapılmış bir durum tespiti niteliğinde olup, Türkiye’de değer taşıyan mal varlığı olmadığını belirten davalının, Türkiye’de mal varlığının bulunduğunun ortaya çıkması halinde davacının eldeki davayı açmasına engel bir durum oluşturmaz. Diğer bir anlatımla, söz konusu yabancı mahkeme ilamının VII. maddesinde yazılı husus, dava konusu taşınmaza ilişkin katkı payı alacağına ilişkin haktan vazgeçme niteliği taşımaz.
Dava dilekçesinde, davacının dava konusu taşınmazın ve üzerindeki binanın edinilmesine katkısının en az 200.000 TL olduğu açıklandıktan sonra fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla tapu iptal tescil olmaz ise, mahkemece belirlenecek bedel değerlendirilerek davacının zararının tazminine karar verilmesi istendiğine ve dava değeri olarak 200.000 TL bildirilip bu değer üzerinden harç yatırılarak dava açıldığına göre; dava dilekçesi ile istenilen bedele ilişkin talebin 200.000 TL olduğu açıktır. Dava dilekçesinin sonuç kısmında miktar belirtilmemiş olması bu olguyu değiştirmez. Dava dilekçesinde istenen bedele ilişkin miktarın 200.000 TL olduğuna yönelik beyanlar ıslah değil sadece açıklama niteliğindedir. Dava konusu mal varlığının değerinin belirlenmesinden sonra 16.7.2008 günlü dilekçe ile usulüne uygun şekilde yapılan ıslahla bedele ilişkin talep miktarının arttırılması ve arttırılan bu miktar dikkate alınarak karar verilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır.
Mahkemenin önceki hükmü; Dairemizin 19.11.2009 gün 2009/2453-5679 Esas ve Karar sayılı ilamı ile esas incelemesi yapılmaksızın sadece usul yönünden bozulmuştur. Bu durumda mahkemenin bozma ilamına konu önceki kararının taraflar açısından kazanılmış hak oluşturmayacağı da açıktır.
Davacı görülmekte olan davada kademeli (terditli) istekte bulunmuştur. Bu tür davalarda birbirinden bağımsız iki ayrı talep söz konusu olmadığından, kademeli isteklerden birinin reddedilip diğer isteğin kabul edilmesi halinde ret edilen kademeli istek bakımından ayrı bir vekalet ücreti tayin ve takdir edilmez.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, dava konusu taşınmazın davalının kişisel malı olduğu ileri sürülüp kanıtlanmadığına, tarafların evliliğin başlangıcından dava konusu taşınmazın ve üzerindeki binanın edinildiği tarihe kadar geçen dönemde yurt dışında çalıştıkları ve birbirine yakın gelir elde ettikleri kendileri tarafından dosyaya sunulan belge ve bilgilerden anlaşıldığına, evlenme tarihinden, dava konusu taşınmazın davalı tarafından edinildiği tarihe kadar düzenli gelire sahip bulunan eşin, evlilik birliği içinde edinilerek diğer eş adına kayıtlanan bir mala katkısının bulunmadığından söz edilemeyeceğine, çalışan ve davalı kocaya yakın gelir elde ettiği belirlenen davacının, davalı kocanın TKM.nin 152. maddesinden kaynaklanan iaşe yükümlülüğü ile BK nun 42-43 maddeleri dikkate alınarak düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporları ile yapılan değerlendirmeler dosyaya, oluşa ve daire uygulamalarına uygun bulunduğuna, fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet ilkesi taraflar arasında görülen bu tür davalarda uygulanan ilkeler olduğuna, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 825 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 3.902,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 11.707,77 TL"nin temyiz eden davalıdan alınmasına 21.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.