Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/30 Esas 2014/932 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/30
Karar No: 2014/932
Karar Tarihi: 19.11.2014

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/30 Esas 2014/932 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/30 E.  ,  2014/932 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 1. Tüketici Mahkemesi
    TARİHİ : 24/10/2013
    NUMARASI : 2013/1183-2013/789

    Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 1.Tüketici Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.03.2012 gün ve 2011/732 E., 2012/171 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi"nin 11.03.2013 gün ve 2012/21304 E., 2013/5043 K. sayılı ilamı ile:
    (...Davacı, davalıdan daire satın aldığını, taraflar arasındaki sözleşme gereğince taksitler de yapılacak artış oranına uyulmadığını ileri sürerek, fazla tahsilat miktarı olan 2318,02 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    17.5.2006 tarihli taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesi gereğince; taksitlerdeki artış oranı, bir önceki altı aylık dönemdeki memur maaş artış oranı, TÜFE ve ÜFE oranlarını içeren endexler arasından en düşük olanına göre artırılacaktır. Davalı Toki taksitlerdeki artış oranını hesaplarken, ek ödemelerde dahil olarak MMAO"nı nazara almakta ve bu durumda TÜFE oranı daha düşük olduğu için, TÜFE oranına göre artış oranını hesaplamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, MMAO"nın içinde bulunması gereken ek ödemeler düşülerek sonuca gidilmiş ve bu durumda MMAO"nın en düşük oran olduğu görülmüştür. Hesap da bu MMAO üzerinden yapılmıştır. Oysa MMAO, ek ödemelerle, birlikte bir bütün olarak ele alınmalıdır. Bu durumda TÜFE yada ÜFE oranları daha düşük olduğundan, bu oranlar esas alınarak hesaplama yapılmalıdır. Sonuç olarak davalı Toki"nin yaptığı hesap yönteminin doğru olduğu kabul edilerek, dosyadaki delillere göre konusunda uzman bilirkişi tarafından yeniden hesaplama yapılması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının savunduğu hesaplama yöntemi uygulanarak davanın kısmen kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “ Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 19.11.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.