18. Ceza Dairesi 2018/2138 E. , 2019/12775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK’nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ... ve katılan ... vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2) Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, olay günü ... "ın kullanmış olduğu araçta kaçak orman emvali olduğunun tespit edilmesi üzerine başlatılan soruşturma nedeniyle olay yerine gelen sanığın katılana yönelik "ne oluyor burda biz vatan haini miyiz" demesi üzerine olay yerinden uzaklaştırmaya çalışıldığı esnada katılana yönelik "benim savcı tanıdıklarım var, çevrem var, sana bunun hesabını soracağım" demek suretiyle direndiğinden bahisle hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ise de, sanığın sözlerinin bir bütün halinde Anayasal şikayet hakkını kullanacağını bildirme niteliğinde olduğu ve sonuç almaya elverişli, objektif olarak katılan üzerinde ciddi bir korku veya endişe doğuracak nitelikte olmadığı, ayrıca tüm dosya kapsamı ile sanığın katılana yönelik görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olabilecek cebir veya tehdit niteliğinde herhangi bir davranışının da bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.