11. Hukuk Dairesi 2016/14891 E. , 2018/6357 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ...Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.07.2016 tarih ve 2013/114-2016/125 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafın ... internet sitesinin sahibi olduğunu, bu sitede tüketici şikayetlerinin site üyelerine iletilerek şikayetle birlikte şirketlerin çözümlerinin yayınlandığını, müvekkilinin de bu siteye üye olduğunu, şikayetlerin çözüme kavuşturulmasına rağmen yayıma devam edildiğini, silinmesi için davalı tarafa başvurulmasına rağmen 1 yıl boyunca yayınlanacağının bildirildiğini, bu nedenle de üyelik sözleşmesini haklı nedenle feshedildiğini, feshe rağmen şikayetlerin yayımının devam ettiğini, bu durumun müvekkilinin itibarını zedelediğini ve haksız rekabete yol açtığını, ayrıca müvekkilinin tanınmış markasından istifade edilerek daha çok gelir elde edildiğini, bu durumun da markaya tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek müvekkilinin marka haklarına tecavüz edildiğinin ve haksız rekabetin tespitine, 2.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata, üyelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin tespitine, davalının çalıştığı firma listesinden müvekkilinin unvanın silinmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tüm işletmelerin sağladığı hizmet ve sattığı mallara ilişkin gelen şikayetleri yayınladığını, şikayetler varsa gelen cevapların yayınlandığını, üye olanlar bakımından ise şikayetin öncelikle ilgili firmaya iletildiğini ve gelen cevabı ile birlikte yayınlandığını, gelen şikayetler bakımından güncelliği korumak için bir yıl yayınlandığını, bu hizmetin daha iyi mal satımı ve hizmet sağlamayı amaçladığını, haksız rekabetin bulunmadığını, üyelik sözleşmesinde de silinmeye dair madde bulunmadığını, ayrıca markaya tecavüz teşkil edecek bir kullanımın da olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesi istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalı internet sitesinde davacı tarafın markasına yer verilmiş olmasının marka hakkının ihlali olarak nitelendirilemeyeceği, tüketicilerin sorunları çözüldüğü halde şikayetlerin 1 yıl boyunca www.sikayetvar.com adlı internet sitesinde yayınlanmaya devam edilmesinin davacı firmayı kötüleyici veya itibarına zarar verici bir eylem olarak nitelendirilemeyeceği, bu nedenle haksız rekabet teşkil etmediği, fakat taraflar arasında iş ilişkisi sona ermesine rağmen halen birlikte çalışıldığı izlenimi oluşturacak şekilde davacı tarafın markasına internet sitesinde yer verilmesinin tüketiciyi yanıltma ihtimali sebebiyle haksız rekabet
olarak nitelendirilebileceği, yine taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu kabul edildiğinde davalı tarafın şikayetleri silmeyip yayınlamaya devam etmesinin vekaletsiz iş görme olarak nitelendirilebileceği, davacı yanın bundan doğan zararını ispat edemediği, bu nedenle tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin sona ermesine rağmen davalının sitedeki yayınlar nedeniyle tüketiciyi yanıltma ihtimali göz önüne alınarak meydana gelen haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi durumun ortadan kaldırılmasına, taraflar arasında imzalanan 17/07/2013 tarihli sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenlerle feshinin tespitine, davalı internet sitesinde davalıya yönelik yer alan şikayetlerin, davacı ticaret unvanı, markası, logosu ve çalıştıkları firmalara dair listelerin ... isimli internet sitesi içeriğinden çıkartılmasına, davalı tarafın çalıştığı şirketler listesinden davacı şirket ticaret unvanının silinmesine, davacının marka hakkına tecavüze yönelik taleplerinin ve maddi manevi tazminata yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve taraflar arasında imzalanan 2012-2013 yıllarında uygulanan tarihsiz sözleşmenin davacı tarafça tek taraflı feshi nedeniyle hukuki sonuçları itibariyle ortadan kalkmasına karşın, davalıya ait web sitesinde halen davacı şirket unvanının yer almasının dürüstlüğe aykırı davranış olmasına ve 6102 sayılı ..."nın 54. vd. maddeleri kapsamında haksız rekabet oluşturmasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak, yukarıda 1 numaralı bentte açıklandığı üzere davalı eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun mahkemece de kabulüne karşın, 6102 sayılı ..."nın 56. maddesi uyarınca davacı yararına manevi tazminat takdir edilmemesi doğru görülmediğinden kararın bu yönden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Şikayet, eleştiri ve ifade özgürlüğü hakkı Anayasal haklardandır. TMK ile korunan kişilik hakkına saldırı olmaksızın, bu hakkın kullanılmasının engelenemeyeceği dikkate alındığında, davalı tarafça "..." sitesinde tüketicilerce bildirilen muhtelif şikayetlerin yayınlanmasının haksız rekabet olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmadığı gibi, taraflar arasında üyelik sözleşmesinin yapılma zorunluluğu da bulunmamaktadır. Bu bakımdan, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sonlanmasından sonra da söz konusu şikayetlerin bir süre daha yayınlanmasının haksız rekabet olarak nitelendirilmesi doğru olmadığı gibi, anayasal bir hakkın kullanılması sınırını aşmayan şikayetlerin siteden kaldırılmasına karar verilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bu bakımdan da davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 16/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.